Dünya bunca karışıklığı kaldırabilir mi?

A -
A +

Küresel güçler siyasi, askerî ve ekonomik manivelalarla dünyayı, daha doğrusu dünyanın bir kısım bölgelerini altüst ediyorlar... Peki netice?!.
Gelişmiş ve geri kalmış bölgeleriyle bütün dünya, tam yedi yıldır derin bir ekonomik krizle boğuşuyor... Gelişmiş ülkelerin finans sistemindeki ciddi daralma ve tıkanmayla gün yüzüne çıkan bunalım, kaçınılmaz olarak yine küresel sistemi dizayn eden ve yöneten güçlü devletler tarafından kontrol altına alınmaya çalışıldı!.. Ellerindeki güçlü enstrümanlarla ve pek tabii kapitalist yöntemlerle bunu icra ederken, başka dengeleri de bozmaktan çekinmediler. Doğruluğundan hiçbir zaman emin olmadığımız ve elbette küresel güçlerin kontrolündeki mekanizmalarca açıklanan verilere göre, en gelişmiş ekonomiler, en önce bu bunalımdan çıkıyorlar veya çıktılar bile... Mesela ABD ekonomisi... Ancak bazı aykırı düşünen ekonomistlere göre, kazın ayağı hiç de öyle değil. ABD ekonomisinin düzelmiş gibi görünen dengeleri, aslında gerçek durumuyla yansıtılmıyor! Bilenler böyle söylüyor. Diğer taraftan Avrupa Birliği'nin sırtındaki kambur giderek daha da büyüyor. Yunanistan gibi küçük ülkelerde, yükselen başkaldırının neticeye faydası olmayacak. Gelecek daha da sıkıntılı yani...
Bir de dünyanın değişik sisteme sahip irili ufaklı diğer ülkelerine bakalım: Mesela petrol ülkesi Venezuela... Mesela İran ve Rusya... İllaki Rusya! Petrol fiyatlarının şaşırtıcı derecede düşmesiyle (düşürülmesiyle) bu ve buna benzer devletlerin, resmen kimyaları bozuldu. Bu işin nereye kadar gideceği de belli değil üstelik. Rusya'yı ekonomik ambargolarla Ukrayna politikasından caydırmak isteyen ABD ve AB, en azından şu ana kadar umduğunu bulamadı. Tam aksine Rusya giderek daha katı davranışlara başvuruyor. Kırım'ı bütün dünyanın gözü önünde ilhak eden ve Ukrayna'nın diğer bazı kısımlarını da yutmaya hazırlanan Rusya, nasıl durdurulacak, daha doğrusu durdurulabilecek mi? Bu konuda ABD ve AB nereye kadar birlikte hareket edebilecek? Rusya'nın Kafkaslarda ve Orta Doğu'da elinde bulundurduğu kozları dikkate aldığımızda, durum gerçekten vahim görünüyor. Rusya'nın ve ona yakın duran Çin'in ve bölgesel ölçekte İran'ın atraksiyonları, ileriye dönük fazlasıyla ürkütücü sinyaller veriyor.
Yıllardır kan gölüne dönmüş Irak'ta, bir tarafta İran'ın giderek artan nüfuzu; diğer yandan ortalığı kasıp kavuran IŞİD'in burayı atlama taşı yapıp Suriye'ye sıçraması, dünyayı dehşete düşürmüş vaziyette. Rusya ve İran'ın Suriye'de giderek kökleşen direncine, Batı dünyası zaten teslim olmuş durumda. Ve Suriye dahi Irak gibi bölünme yolunda... Arap dünyasının en büyük ülkesi Mısır, sonu belirsiz bir çalkantının içinde debeleniyor. Onun küçük komşusu Libya'da, sayısız grup çatışma içinde. Bu yetmezmiş gibi, Yemen'de İran destekli Husiler, başta Suudi Arabistan ve Mısır ve onlara yakın duran Batı dünyasıyla alay eder gibi, çok kolay bir darbe gerçekleştirdi... Suudi Arabistan'ın petrol bölgelerindeki Şii nüfusunu, kolayca etkileyebilecek yeni ve çok tehlikeli bir gelişme daha... Bakınız Nijerya, her iki Sudan, Çad, Somali, Kamerun, Mali ve diğer Afrika ülkelerindeki sayısız örgüt ve çetenin sürdürdüğü o bildik dehşet verici katliamları, dünya artık kanıksamış vaziyette!..
Peki, her biri tek başına ayrı felaket olan bunca karışıklığı dünya hazmedebilir mi sizce? Yahut dünyayı saran bu altüst oluşları, hiç olmazsa kısmen kontrol edecek bir irade var mı? Ne gezer!.. Bu buhrana doğrudan ve dolaylı şekilde zemin hazırlayan güçler de çaresiz. Bakalım ne olacak?..

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.