Adaylar ve her daim adaylar!..

A -
A +

Bugün akşam saatlerinde, seçime katılacak 31 siyasi parti, milletvekili adaylarını YSK'ya bildirmiş olacak. Tam 17050 aday...

Kamuoyu bugün akşam açıklanacak milletvekili adaylarının isimlerini merakla bekliyor... Tabii en çok aday adayı olup da, adaylığa terfi etmek için çalışan müstakbel ve muhtemel vekil namzetleri sabırsızlanıyor!.. Binlerce aday adayı arasından ilk beş yüz elli kişinin arasına girip 'aday' olmak zor, bu beş yüz elli arasında seçilebilecek sıraya girmek ise, fevkalade zor... Seçime otuz bir tane parti katılıyor. Seçmen olarak bizi zorlayacak taraf, iyice uzamış olan seçim pusulasını zarfa yerleştirebilmek! Ama adaylar için durum çok farklı. Zira bazıları asla adaylıktan vekilliğe terfi edemeyecek. Seçimlerde üç partinin yüzde 10 barajını aşması kesin. HDP ise sınırda dolaşıyor. Olabilir de, olmayabilir de! Bağımsız adaylar da olacak tabii. Bunların arasından çevre barajını aşarak, Meclis'e girecek kadar oy toplayabilecek kimse çıkar mı, bekleyip göreceğiz. Ancak, arkasında parti örgütü olmadan, bağımsız seçilmenin hayli zor olduğunu da belirtelim.
Demek oluyor ki, 7 Haziran'da seçilecek 550 Milletvekili, (HDP'nin de barajı aşacağını varsayarsak) dört partiye mensup 2200 aday arasından çıkacak. Şu halde her ilin listesinde ilk sıralara, hatta bazı yerlerde ilk sıraya yerleşmedikçe, seçilme garantisi yok. Bunun için partilerin ağır topları, özellikle çok sayıda vekil çıkaran büyük illerin listelerinde ve üst sıralarda yer bulmak için çok çabaladılar. Bugün neticeyi göreceğiz. Zira bugün açıklanacak listelerle birlikte, kimlerin Meclis'e girme şansını yakalayabileceği de, üç aşağı beş yukarı belli olacak. Ama şimdiden şunu rahatlıkla söyleyelim: Bazı adaylar, her daim aday statüsünde kalacak!.. Seçim barajını aşma şansı bulunmayan 28 partinin sayın adayları, işte bu kategoriye giriyor... Olsun. Siyaset yapmak için, ille de Parlamento çatısı altında bulunma mecburiyeti yok. Hatta bazen Meclis dışındaki kimi partiler, daha aktif ve etkili siyaset üretebilirler. Bunun örnekleri yakın siyasi tarihimizde çok görülmüştür.
Seçilebilecek ve dahi seçilemeyecek adaylara, başarılar dileyelim. Adaylığa terfi edemeyen aday adaylarına da, sabır ve metanet dileyelim. Bir sonraki seçimlere, herhalde daha iyi hazırlanacaklardır...
Şimdi gelelim aday belirleme usulüne ve adayların niteliklerine... Her siyasi parti kendine göre, ön seçim; temayül yoklaması, merkez yoklaması, kontenjan uygulaması veya bunların hepsini içeren karma yöntemle adaylarını belirledi. Fakat yöntem ne olursa olsun, bu aday belirleme işinde, hatır-gönül ve ahbap çavuş ilişkilerinin devreye girmediği söylenebilir mi? Maalesef nepotizmden azade bir parti mevcut değil. Tüm siyasi partilerde, ehliyet ve liyakat esaslarının her zaman hüküm ifade etmediğini, vurgulamak durumundayız. Bu az olur, çok olur, fark etmez. Neticede iki sınıfta toplayabileceğimiz aday profili ortaya çıkıyor. Birisi gerçekten bilgili, becerikli, kabiliyetli ve yüklendiği işi başarıyla tedvir edebilecek nitelikte aday. Bir diğeri ise, ehliyet-kabiliyetten ziyade, birtakım ilişkiler yardımıyla ve çoğu kere kendisini olduğundan ziyade gösterme ve takdim etme cinliğiyle öne çıkan-çıkarılan aday... Hiç merak etmeyin, bu kez de her iki tip adaylarla karşılaşacağız!.. Bazıları kaliteli kişilik ve müktesebatıyla, yeni politik şahsiyetler olarak yıldızlaşıp ülkeye katkı verecekler. Bazıları da, partilerin lider kadrolarının kontenjanında, bazen siyaset cambazlığı yapacak bazen de vaziyeti idare edecekler! Temennimiz, yeni dönemde de siyaset kalibresi yüksek bir Meclisin teşekkül etmesidir.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.