Hendek, EYP ve HDP...

A -
A +
Son günlerde, ne yazık ki güvenlik güçlerimizin verdiği şehit sayısı, yeniden artmaya başladı! Diyarbakır'ın Silvan ve Lice, Şırnak'ın Cizre, Beytüşşebap ve Silopi, Mardin'in Midyat ve Dargeçit, Hakkâri'nin Şemdinli ve Yüksekova gibi ilçelerinde, cadde ve sokaklara hendek kazan, şehir içi ve şehirler arası yollara el yapımı patlayıcı (EYP) tuzaklayan PKK, umutsuzca direnmeye çalışıyor. Tükenişe geçen bölücü örgütün, intihar saldırıları ile henüz bitmediğini göstermeye çalışması, sivil halktan ve güvenlik güçlerinden de, bu şekilde can kayıplarının artmasına yol açıyor. 7 Haziran sonrasında, "devrimci halk savaşını" başlatmaya yeltenen PKK, halkın her zamanki gibi devletten yana tavrı sebebiyle, âdeta burun üstü çakıldı. 'Serhıldan – başkaldırı' planı tutmayınca, bu defa öz yönetim adı altında, güya özerklik ilan etmeye kalkışan bölücü örgüte, devletin tokadı çok sert oldu. Özel güvenlik bölgesi uygulamalarıyla, şehir ve kasabalardan teröristler adım adım temizleniyor. Ancak bu arada PKK, en büyük sıkıntıyı bölgedeki vatandaşlara veriyor...
Terör örgütünün sınır tanımayan vahşi saldırıları, şehir içlerine kazılan hendekler, kurulan bubi tuzakları, bunlar yetmezmiş gibi neredeyse her gün silah zoruyla kapattırılan kepenkler vs. vatandaşı canından bezdirdi. Gelen haberlere göre, can güvenliği endişesinden ötürü, Şırnak'ın Cizre ilçesinden en az kırk – elli bin insan, evini barkını terk edip gitmiş. Bunun gibi, son günlerde terörist saldırıların had safhaya çıktığı Diyarbakır'ın Silvan ilçesinden de, en az 20 bin kişi kaçmak zorunda kalmış... Bölücü terör örgütü, otuz küsur yıldan beri sürdürdüğü melanetten vazgeçmiyor. Bunun sonunda hiçbir yere varamayacağını bile bile, Güneydoğu halkına, sözde haklarını savunduğu kendi soydaşlarına, en büyük zulmü yapmaya devam ediyor. Bölücü terör örgütünün elebaşları, her biri bir dış emperyalist gücün maşası olarak, ihanetini sürdürüyor. Kendileri konfor içinde, ama eline silah verip eylem yaptırdığı militanların hâli içler acısı. Birçoğunun nerede ve nasıl öldüğü, cesetlerinin gömülüp gömülmediği bile belli değil. Dağa çıkan bir militanın, ortalama ömrü yedi yıl! Fakat PKK'nın elebaşları, otuz küsur senedir ihanet yarışında!
Kellelerine ödül konulan bu baş hainlerin de, eninde sonunda hak ettikleri cezayı bulacağından şüphemiz yok. Fakat ne yazık ki, bu mücadelede meydana gelen can kayıpları, içimizi yakıyor. Gencecik yaşta şehit olan asker ve polislerimizin yanında, bir kısmı daha çocuk yaşta olan çok sayıda sivil vatandaşımız da hayatını kaybediyor... Bölücü örgüt, bu şekilde sivil can kayıplarının artması için, özel gayret sarf ediyor. Gel gelelim, terör örgütünün bu alçakça tezgâhına alet olan, bir de siyasi parti var! HDP ve uzantıları, Kandildeki terör baronlarının talimatıyla, güvenlik güçlerinin operasyonlarını engellemek için canlı kalkan olmak iddiasıyla, türlü çeşitli atraksiyonlarda bulunuyor. Şu hâle bakar mısınız? Siyaset adına terör örgütüne yardım ve yataklık yapmanın izahını, kim nasıl yapabilir? Halkın verdiği oyların yüklediği sorumluluğu yerine getirmeyen, getiremeyen; terör örgütünün "höt" demesiyle hemen eğilip bükülen, böyle bir siyasi partiyle nereye varılabilir?
Çözüm sürecinde ille de ben muhatap alınmalıyım diye feveran eden HDP, öncelikle terör örgütüne karşı omurgalı bir duruş sergilemesi gerektiğini ne zaman anlayacak ve gereğini yerine getirecek? HDP, genel siyaset zemininde olduğu gibi, yerel siyasette de sınıfta çakmıştır. Belediyelerin iş makineleriyle, örgüt militanları hendek kazıp vatandaşı evine hapsediyor... Bu yetmezmiş gibi, Diyarbakır'ın Hani ilçesinde; belediye kendilerine yeterince oy verilmedi diye, halkı cezalandırmak için çöpleri dahi toplamıyor. Cadde ve sokaklar çöp yığınlarıyla kaplı. Her taraf pislik içinde! 'Öz yönetim' dedikleri saçmalık, böyle bir felaket mi yoksa?

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.