Kemal Belgin

Bakıyorum, örneğin son lig maçında, hem Brozek, hem de Burak var... Volkan bir sağda, bir solda...

Diyor ki, Milli Takım'ın patronu, "Arda'yı, maçı nasıl olsa kaybettik diye çıkardım. Amacım onu ikinci maça moralli taşımaktı..." İyi güzel de, o zaman bitmiş maça, ikinci maçta ilk on birde yer vereceğin Kazım'ı neden attın?

Bizim Tahir Kum söyledi. Önce kafa buluyor sandım. Kendileri muziptir ya... Bizim futbolun başı, yani Federasyon, tutmuş, yeni bir harika daha sunmuş...

Fenerbahçe'nin "Dertleşme toplantısı", yani sözüm ona olağanüstü kongresi için basına akreditasyon uygulaması son derece doğaldı. Çünkü katılımcı sayısının bir hayli fazla olacağı beklentisi vardı. Eh salon da malum kapasitede olunca...

Aykut Kocaman, bırakın attığı golleri, gol krallıklarını, Trabzonspor'un şampiyonluğunu engelleyen golünden sonra, "Ardımızda bıraktığımız arkadaşlarımızın yerinde olmak istemezdim. Onlar için sıkıntılıyım" diyerek bu ülkede "Gerçek sporcu örneği" vermiş kişi idi.

Aaa lig başladı sahiden de... Hani son dakikaya kadar Sevgili Aydınlar'dan, "Gece rüyamıza girdi, ligi Cumhuriyet Bayramı'nda başlatacağız" demecini de beklemedim değil... Öyle ya, iddianame, dava falan derken sonbahar gerekçesi neden olmasındı.

Sen tut, birilerinin dolmuşuna binip G.Saray'ın Manchester United'ı hakem şikesiyle elediğini iddia et! Peki Manchester'deki 3 golü de sen mi attın Ahmet Efendi? Güldürü ustası olarak bu defa kayaya çarptın.

Fenerbahçe'de yine taraftar elini cebine attı. Zaten son 7-8 yıldan bu yana da naklen yayın gelirlerinin neredeyse eşitliğinde taraftar kulübe para akıtıp duruyordu.

El insaf, Mehmet Ali kardeşim! Bu play-off rezaletini kafana kim soktu acaba? Ya da sen bugünlerdeki şiddetli poyrazın etkisine mi yakalandın? Sen hiç 18 takımlı bir ligin oynandığı herhangi bir futbol ülkesinde böyle bir saçmalık duydun mu?

TFF'nin, çok ama çok önemli kararlar açıklayabileceğini zaten beklemiyordum.

Hayret! Fenerbahçe Teknik Direktörü Aykut Kocaman'ın geçtiğimiz pazar günü çıkan açıklamalarının en çarpıcı yeri, hiç kuşkusuz, Emenike ile ilgili idi.

Fenerbahçe denince akla ilk olarak transfer şampiyonlukları, transfer rekorları gelir.

Fenerbahçe'nin son Divan toplantısında gözyaşları döküldü. Ne hazin! Ama asıl hazin olan son yılların yenilmez armadası kadın basketbol takımının "Yüksek ödeme yapmamız artık imkânsız.

1970'li yıllardı. Fenerbahçe-Altay İnönü'de oynamışlar ve maç 2-2 bitmişti.

Aziz Yıldırım, tutuklama kararı açıklanmadan önce, "Bittim. Vücudum iflas etti.

Ne mutlu ki, hem bu sütunlarda, hem de ekranlarda G.Saray'a geldiğinin ya ikinci ya da üçüncü haftasında Rijkaard'ın çağın teknik adamı olmadığını yazan, söyleyen tek kişiydim.

Fatih Terim dendi mi, beş dakika düşüneceksin... Yani, Fatih Terim bir takımın teknik sorumluğuna getirildi mi, futbol topunun yuvarlandığı, futbolcuların yiyip, içtikleri, kamp yaptıkları her yer onun patronajına girer.

Futbol Federasyonu'nun özerk konuma gelmesinde bendenizin de, karınca kararınca da olsa, katkısı, emeği vardır.

Gazetede okudum, gözlerime inanamadım. Ekrandan izledim, dinledim, kulaklarımdan şüphe etmeye başladım.

Geçen hafta bu sütunlardaki ilk bölümün sonuna "Devamı haftaya" gibi bir ibare koymuştum. Aziz Yıldırım'ın, "Ya düzelecekler, ya gidecekler" talihsizliğine, TSYD'nin, hatırlatmam üzerine bir eylemde bulunup bulunmayacağını bekleyecektim.