M. Necati Özfatura

Batılı bazı şahsiyetlerin İslamiyet ve Müslümanlar için söylediklerinden bir kısmına dahi bakmamız gerçek yüzlerini görmemiz için yeterli. İşte size birkaç örnek:

Barzani'nin, siyasi iktidarının devamı için bağımsızlık referandumuna gitmesi son derece hatalı idi. ABD’yi dinlemedi. ABD Dışişleri "şartlar olgunlaşsın ilan edersin" dedi. Pentagon ise "taviz verme, ilan et" dedi. “Yanlış hesap Bağdat’tan döner” sözü yalnız Bağdat’tan değil Ankara ve Tahran’dan da döndü. Kuzey Irak Kürt bölgesinin başkenti Erbil’den Süleymaniye’ye; iktidar ise, Barzani aşiretinden Talabani aşiretine geçmiş sayılır. Barzani Kerkük’ten çekildiği gibi petrol kuyuları da merkezî hükûmete geçti...

İsrail hariç bütün ülkelerin samimi ya da gayri samimi karşı olduğu bağımsızlık referandumunun birkaç gün öncesi Barzani’nin Yahudi lobisi mensubu olan danışmanının evinde CIA ve MOSSAD’la yapılan gizli toplantıda alınan kararlarda Kerkük, Barzani’nin başkenti olarak ön görülmüştü. PKK, PYD ve Peşmerge birleşerek ordu oluyor ve Musul’da Barzani’nin devletine katılıyordu. (Diğer 10 maddeyi şimdilik yazmıyorum.)

İsveç eski başbakanlarından Carl Bildt’in görüşü: “Osmanlı’da, kültürler, inançlar, etnik kökenliler barış içinde birlikte yaşıyorlardı.

İnkârı mümkün olmayan gerçek şu ki; ABD'nin bir ortak müttefik ve stratejik ortak gibi davranmamasıdır... Geçmişte “Çekiç Güç”ü topraklarımızda barındırmakla büyük hata işledik. Çekiç Güç'ün varlığının PKK’ya hareket ve gelişme sağladığı fikri Türk Silahlı Kuvvetlerinin en üst düzey komutanlarınca açıkça ifade edildi.

Siyonizm çökertilmedikçe dünyada savaşlar bitmez. İsrail savaş ile büyüdü ve savaş ile varlığını devam ettirebiliyor. Orta Doğu’da barış olduğu an İsrail de çökmüş olur. Siyonizm Yahudi’nin “Dünya hâkimiyeti” projesidir. Peki, bu nasıl olacaktır? Siyonizm emrinde ABD liderliğinde dünya sermayesi Yahudi ağırlıklı küresel sermayenin emrindedir. Dünyada geçerli para birimi dolardır ve doları basan banka Yahudi Rothschild emrindedir.

Büyük İsrail Projesi nedir? ABD’nin dünya hâkimiyeti, 21. asırda "Büyük Amerika"yı kurma maskesi altında "Nil’den-Fırat’a Büyük İsrail"i tesis etme projesidir. Dünyaya hâkim olmanın yolu dünyanın kalbi ve servetlerinin kaynağı olan Orta Doğu’ya hâkim olmaktan geçer. Büyük Orta Doğu Projesi ise İslam dünyasının boynunu ve omurgasını parçalamak için İslam dünyasının göğsüne saplanmış İsrail hançerinden başka bir şey değildir.

Bugün yaşanan savaşlar, iç savaşlar ve her türlü terör faaliyetleri süper güçler arasındaki ekonomik savaşlardır. Türkiye’nin kuşatılması, PKK ile yıpratılmak istenmesi Kuzey Irak’ta bağımsızlık, PYD’nin silahlandırılması velhasıl türlü entrikalar Türkiye aleyhine faaliyetin hedefi 2040 yılında dünyanın 11. ekonomik gücü olmaya namzet Türkiye’yi bu hedeften uzaklaştırmaktır.

Aslında İsrail açıkça ABD ise gizlice Barzani’ye destek vererek kaosa sürüklediler ve Barzani, ABD ve İsrail tarafından son kullanma tarihini doldurdu. Yakında çöpe atılacaktır. Bu iki şer gücün şimdiki adayı Salih Müslim’dir.

Yahudi kökenli Barzani Kürt devleti maskesi altında aslında “Nil’den Fırat’a Büyük İsrail” projesine hizmet ediyor. Kuzey Irak’ı şiddetli bir yangın bölgesine çevirmesine Türkiye-Irak-İran-Suriye asla seyirci kalamaz. Bu 4 ülkenin hayati meselesidir. İsrail’in dışında bütün ülkeler ve Birleşmiş Milletler karşı çıkmasına rağmen Barzani bu gücü nereden alıyor?

Bu iki şehir Anadolu’nun Türklerin vatanı olmasından çok önce Türklerin vatanı idi. Osmanlının yıkılışı yalnız Türklerin değil bütün Müslümanların en büyük felaketi oldu. “Osmanlı savaşlara mâni, Müslümanlara hâmi idi.”

Kuzey Irak’ta Barzani kullanılarak Suriye’de olduğu gibi bir yangının ve muhtemel felaketlerin kıvılcımı çakılmıştır. Bu yangında Barzani ve avanesi yanacaktır. Geçmişte emperyalist güçler haçlı orduları ile bir ülkeyi işgal ederlerdi. Son yıllarda savaşları kendi yapmıyor. Taşeronlara havale ediyor. Önce o ülkeyi çeşitli usullerle demografik yapısını yani nüfus durumunu bozuyor. Ardından kullanılacak etnik topluluğu bir bölgede çoğaltıyor. Bu arada diğer etnik grupları göçe zorluyor ya da katliam yaparak bölgede imha ediyor. Ve kullandıkları etnik azınlığa önce özerklik sonra bağımsızlık vereceğini vaad ediyor ama bu hep kağıt üzerinde kalıyor. Böylece o ülkeyi vesayeti altına alıyor.

1430 yılında Arakan’da İslam Devleti kuruldu. İlk Sultanı, Süleyman Şah’tır. 1784 yılına kadar ticaret ve ilim merkezi oldu ve zenginleşti. İslamiyetin en azılı düşmanı İngiltere 19. Asırda Arakan’ı işgal etti. Ve Arakanlıları Osmanlı esir askerleri ile birlikte maden ocaklarında köle olarak çalıştırdı. Birinci Dünya Savaşından 1942 yılına kadar 150 bin Arakanlı Müslüman katledildi.

Gayb, Allahü tealaya aittir. Gaybı bilemeyiz. Ancak tahmin etmek caizdir. ABD’nin tarihi, soykırımlar, katliamlar, zulüm ve sömürü tarihidir. Dünyanın hangi köşesinde ABD varsa orada kan, gözyaşı, katliam ve soygun vardır. Yüz milyonlarca insanın kanı ve gözyaşı kasırga şeklinde ABD’yi boğacaktır. Allahü teala “İhmal etmez imhal eder.” Tövbeleri ve doğru yolu bulmaları için mehil (mühlet) verir.

Rauf Orbay’ın İstiklal Mahkemeleri hakkındaki değerlendirmesi: “Mahkeme değil, eşkıya yatağı. Suçlayanlar sanıklardan daha suçlu. Ülkedeki vicdan buhranının temel nedeni bu mahkemelerdir.” (İsmail Akbal 13 Siyasi cinayetler)

Dünyada gelişmiş 7 ülkenin (ABD, İngiltere, Fransa, İtalya, Almanya, Kanada ve Japonya) ekonomisi hızla çökerken, 7 ülkenin ekonomisi ise hızla gelişmektedir. Bu ülkeler Türkiye, Endonezya, Hindistan, Çin, Rusya, Brezilya ve Meksika’dır. Bu 7 ülke içinde en hızlı gelişeni Türkiye’dir.

Şu anda Türkiye FETÖ, PKK, DEAŞ, DHKP-C ve bunların arkasında olan ABD liderliğindeki Hıristiyan Batı ve bunların taşeronu bazı İslam ülke liderlerinin açtığı post-modern savaşın içinde olmasına rağmen 2017'nin 2’nci çeyreğinde yüzde 5.2 büyüdü. AB’nin ve Avrupa’nın 4’üncüsüyüz. Birinci ile aramızda 0.5 puan fark var. 3’üncü çeyrekte büyüme yüzde 7 tahmin ediliyor.

Rohingya Müslümanlarının çığlıklarını dünya 1948’den bu yana duymuyor. Bangladeş’te 18 bin Rohingya Müslümanı var. Son derece zor durumdadırlar. 1991’de Nobel Barış ödülü kazanan ve ABD vatandaşı olan Ang San Soçi (Devlet Başkanı) Myanmar’da 2010 yılında sözde cuntaya son verdi. Ama cunta devrindeki katliamlar daha az idi.

Katliamlar zincirinin ilk kıvılcımını İngiltere hazırladı. Yahudi’nin, Siyonizm’in isteği üzerine 1948’de İngiltere, Burma için anayasa hazırlarken binlerce yıl Arakan’da yaşayan Müslümanları yerli halk yerine Bangladeş’ten göçen göçmen olarak gösterdi.

Zil-hicce ayı ve bilhassa ilk yarısı Müslümanların en mübarek günleri arasında yer alır. Ve milyonları aşan Müslümanın Kâbe-i şerifte ve mübarek Arafat’ta yer aldığı günlerde dünya kamuoyunun gözleri önünde ve beşli çetenin de (ABD- Rusya- Çin- Fransa- İngiltere) göz yumması ve hatta dolaylı teşvikleri ile tarihin en büyük katliamlarından biri yaşandı. 3 günde 3 bin Müslüman kardeşimiz katledildi.