Yuh sana!

Uluslararası Kredi Kuruluşu Fitch, yapılan kara haberlere prim vermedi daha doğrusu veremedi, Türkiye'nin 3B eksi olan kredi notu ve durağan görünümünü teyit etti. Fitch bu kararında Türkiye'nin mali disiplinini 2015'te gerçekleşen iki seçime rağmen korunmasının etkili olduğunu açıkladı. Fitch’e göre, Genel kamu açığının gayri safi yurtiçi hasılaya oranı yüzde 1,3'ten yüzde 1,2'ye düştü. Bunun sonucunda, aynı kredi notuna sahip olan ülkelerde ortalama yüzde 42,6 seviyesinde bulunan kamu borcu/GSYH oranı 2015 sonu itibarıyla yüzde 32,6'ya geriledi. Türkiye 2016 ve 2017'de yüzde 3,5 büyüyecek. Cari açık bu yıl yüzde 3,5 seviyesine gerileyecek. Fitch 20 Mart 2015’te görümünü durağan olarak teyid etmişti. Oysa aradan 1 yıl geçti. 6 ay içinde ya görünümü negatife çekmesi ya da pozitife yükseltmesi lazım. Oysa çakıldı kaldı. Devletler, büyüme hızlarını arttırmak için daha rahat kaynak bulmak için doğrudan yatırımı ülkeye çekmeye çalışırlar... Ülkelerin kredi derecelendirmesi, bir ülkedeki yatırım ortamının risk seviyesini ifade eder. Derecelendirmeden çıkan analizler yabancı ülkelerde yatırım yapacak yatırımcılar tarafından kullanılır. Kredi analizi, derecelendirmesi yapılacak olan ülkenin ekonomik ve siyasi performansının geçmişine ve mevcut durumuna bakılarak yapılır. Uluslararası kredi kuruluşları bir ülkenin notunu belirlerken bazı kriterleri kullanırlar. Bu kriterler içerisinde, ülke ekonomisinin esnekliği, büyüme potansiyeli ve ekonomik istikrarı, ülke liderlerinin durumu, dış politika gelişmeleri, siyasi gündemdeki riskler, Merkez Bankası’nın bağımsızlık derecesi gibi değerlendirmeler yer alır. Derecelendirmelerin amacı, yatırımcılara yol göstermektir...

Şimdi bakın Fitch, 5 Kasım 2012’de Türkiye'nin kredi notunu yatırım yapılabilir seviye olan "BBB-"ye çıkartırken, o tarihten bu yana notu ve durağan olan görünümü değiştirmedi. Buna tek kelimeyle “Yuh sana!” derler.. Bizim gibi borcunu tıkır tıkır ödeyen bir başka ülke var mı? Hazine ara sıra eurobond (uzun vadeli uluslararası tahvil) satar. İhale yarım saatte sonuçlar, 10’dan fazla ülkeden talep gelir. Neden? Çünkü Türkiye borcuna sadık bir ülkedir, güven vermektedir. Bütçe açığının gayrisafi yurtiçi hasılaya olan oranı %1.. Cari açıkta büyük düşüş var. Uluslararası yatırım bankası JP Morgan, 2016 sonunda cari açığın 29.5 milyar dolara düşeceğini söylüyor. 2014’te cari açık 46.5 milyar dolardı. 2015’te bu rakam 32.1 milyar dolara geriledi. Yani ülkeden her yıl çıkan döviz miktarı azalıyor, kasamızda kalıyor. Biz de bu parayı yatırımlarda kullanıyoruz. Siyasette 4 ay önce %49.5 oyla işbaşına gelmiş tek parti iktidarı var. Daha ne istiyorsunuz! Standard and Poor’s, 7 Şubat 2014’te, Moody’s 11 Mayıs 2014’te Türkiye’nin görünümünü durağandan negatife indirdiler. Hâlâ ısrarla bu tutumlarını sürdürüyorlar. Niye? Not artırdıkları zaman ülkeye sermaye yağmuru başlamasını engellemek için.. Aman Türkiye büyümesin yoksa sesi çok daha gür çıkar, diyorlar. Bunlar ekonomik kuruluş olmaktan çoktan çıktı, tepeden tırnağa siyasete büründüler. Küresel resesyon (ekonomide aşırı durgunluk) endişelerinin arttığı bir dünyada para kazanmak için yatırım yapılabilir ülke sayısı bir elin parmakları kadar azaldı. Türkiye bunların başında yer alıyor. Ne duruyorsunuz, gelin be!