Kral kim?

A -
A +

Dünyayı, para basma yetkileri elinde olan merkez bankaları şirket gibi yönetiyor... Merkez Bankalarının kuruluş yapılarına bakın ne dediğimi çok daha iyi anlayacaksınız.. ABD merkez bankasından başlayalım. Bugün açıkladığı bir cümle milyarlarca doların yer değiştirmesine sebep olan FED’in en büyük hissedarı Amerika’nın Musevi kökenli meşhur aileleri, Rockefeller, Rothschild, Lehman, Warburg ve JP Morgan’dır. Bugün tüm dünya düzeni borçlanma ve faiz üzerine kurulmuş durumda. Borcunu bitiren, azaltan ve yeni borçlanmaya gitmeyen ülkelerde terör, iç savaş, din  çatışması gibi olaylar alevleniyor.. Niye? Çünkü ekonomisi düzelen ülkenin sesi daha gür çıkıyor (bugün bizde olduğu gibi).  Rotschild ailesi 16. yüzyılda İngiliz Kraliyet Sarayı'nda kralın yaverliğini yapıyordu.

Ama kralın izlediği siyaseti belirleme yetkisine sahipti. Sonuçta tüm ihaleleri kazanıp büyük bir servet sahibi oldu. Böylece Avrupa’daki tüm imparatorlukların saraylarında hakimiyet kurdu. İngiltere'ye Fransa ile savaşa girmesi için 38 ton altın borç verdi. İngiltere yenilince borcunu ödeyemedi. Buna karşılık İngiliz merkez bankası yani Bank of England, Rothschild ailesine sterlini basma yetkisiyle birlikte devredildi. Yani ülkenin bağımsızlığı satıldı. Bu ailedeki fertlerin sayıları bir elin parmakları kadar değil, binlerce... 


1861'de Amerika’da yaşanan iç savaş nedeniyle paraya ihtiyacı olan o zamanın başkanı Abraham Lincoln ilk önce Rothschild bankasından kredi almak ister ama faizleri çok yüksek bulur. Devlet adına kendi dolarını (Greenback) basmaya karar verir. 1865'te Lincoln tek bir kişi tarafından suikasta uğrar, öldürülür..

Kısa bir süre sonra suikastı yapan kişi ölü olarak bulunur. Lincoln'dan sonra A. Johnson başkan olur ve Greenback'in basımını durdurur. 4 Nisan 1963'te John F. Kennedy "Executive order 11110" diye bilinen bir yasaya imza atar. Bu yasa ile FED'in devletleştirilmesinin yolu açılacaktır. 1963'te ismi "United states notes" diye geçen 4 milyar değerinde banknot basılıp piyasaya sürülür.. Yenileri hazırlanırken, Kennedy yine tek bir kişi tarafından öldürülür. Ve yine suikastı yapan kişi olaydan kısa bir süre sonra ortadan kaldırılır. Kennedy’den sonra Lyndon Johnson başkan olur ve yeni banknotların basımını durdurur... Sistem nasıl çalışıyor görüyorsunuz değil mi? 

Şimdi bize gelelim. 2015 yılında dolar kurunun tarihî zirvelerini görmesi Merkez Bankası’na rekor kâr getirdi. 2014 yılına göre kâr artışı %60’la 13.8 milyar lira oldu. Evet banka son iki yıldır dolar kurundaki yükselişle kazancını katlıyor. Faizi aşağı çekmesi için yoğun baskı uygulanan Merkez Bankası bir defa %100 bir devlet kuruluşu değil, devlet ve özel bankalarla birlikte tüzel kişiliğe sahip ortakları var. Hazinenin payı %55, millî bankaların %25, tüzel kişilerin %19. Hazine ve millî bankaları anladık da şu tüzel kişiler kim? Açıklamıyorlar devlet sırrı gibi saklıyorlar.. Bankanın sermayesi 25 bin lira.. 250 bin hisseye ayrılmış, yukarıdaki paylara göre dağıtılmış. Şimdi burada sorulacak soru şudur: 

Devlet bankası görünen ama aslında ortaklarına karşı sorumluluğu bulunduğu için kâr etmeyi hedefleyen bir banka, para istikrarını sağlayabilir mi? Faizleri aşağı çeker mi? Elbette ki hayır!.. Türkiye’de ne zaman sorunlu bir süreç yaşanmışsa (Gezi Parkı olayları, 17-25 Aralık süreci ve 7 Haziran seçimleri sonrası) merkez bankasının yüksek kazanç sağladığını görüyoruz. Bu tesadüf müdür, yoksa bilinçli bir planın uygulamaya sokulması mıdır? Hükümet, Merkez Bankasına faizi düşür diyor. Oysa ortakları hayır diyor.. Niye? Çünkü yüksek faizden büyük kazanç sağlıyorlar. Merkez bankası kendini ortaklarına karşı sorumlu görüyor, kuzu kuzu "peki" diyor, karar tercihini ortaklarının görüşü yönünde kullanıyor. Bakın 2015’te tüm kamu ve özel bankaların toplamı 26 milyar lira kâr etti. Merkez Bankası tek başına onların yarısı kadar kazanç sağlamış. Yeni bir başkan da gelse de durumun değişmesi çok zor..

Sıfırdan %100 millî bir merkez bankası kurulmadan problem çözülmez. Son derece kritik bir denge kurulmuş: Dünyayı özel sektör yönetiyor, karşı çıkanları temizliyor.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.