"Söz Galatasaray ise gerisi teferruattır!.."

A -
A +

Aldığım bilgiye göre "Mustafa Başkan aday olursa ve de elbette seçimi kazanırsa 'Seninle beraber çalışacağız' sözünü" Hoca'ya söylemiş…

Ne demişti Mustafa Başkan?.. "Türkler" demişti… "Gençler" demişti… "Yenilirsek de onlarla yenilelim" demişti…
"Bu sözleri söyledi" diye "malum" cenahın medyadaki ve sosyal medyadaki sesleri, "Mustafa Başkan'ı yerle bir etmek için" neler söylemiş, neler yazmışlardı; insafı da, izanı da bir yana bırakarak "Sen ne anlarsın" anlamına gelen…
Sonra Başkan "gene aynı sertlikte karşılanan", uyarısını yapmıştı, futbolculara; "Şerefinizle, onurunuzla oynayın!.."
"Vay efendim, futbolculara 'onursuz, şerefsiz' dedi" diye kıyamet koparılmıştı; "Türkçe fakiri" ya da "bilinçli insafsızlar" tarafından…  Hâlbuki Başkan "şerefiniz var, onurunuz var, onlarla oynayın" demişti, hem de çok haklı olarak…
İşte "bu uyarıdan sonra oynanan" üç maçta, "Göztepe (Gençler ve futbolları fırtına gibi) / Trabzonspor (Göztepe on biri bozuldu, Halil'e Babel tercih edildi, fırtına dindi) / Antalyaspor (Gençlere dönüldü, fırtına gene esti, hem de nasıl)" önünde "Başkan'ın ne kadar haklı olduğu" ortaya çıktı… "Gençler" âdeta, başkanlarına "Ne kadar haklısın, teşekkür ederiz" gösterisi yaptılar…
"Gençlerin ve Türklerin çoğunlukta olduğu", hem de ilk on birde de, nihai on birde de "çoğunlukta olduğu" bir takım, "Yensek de, yenilsek de biz varız" ve "Son düdük çalınana kadar mücadele edeceğiz" diye haykırmıştı, yeşil çimlerde… Tıpkı, 2000'li yıllarda olduğu gibi…
Ve ne yazık ki "bu gerçek" ortada iken, hâlâ "Belhanda'nın yokluğu, Feghouli'yi etkiledi" diye masal anlatmaya çalışanlar vardı, ortada!..
Keremlere, Halillere, Ömerlere, Oğulcanlara, Ardalara, Taylanlara, Emre Kılınçlara, Emre Akbabalara, Emre Taşdemirlere, Şener Özbayraklılara inanmayan, güvenmeyen…
Şener'i "en son yazdım"; çünkü "Podolski'yi sahadan silmesinin yanında, nasıl Saracchi’lere, Linneslere 'arkasını boş bırakmayan' ve hücumda 'gol asisti yapan' bir bek olduğunu" gösterdiği için… Yeter ki, inanılsın, güvenilsin ve "Belhanda küstahına, gönderilene kadar verilen 'bitmez tükenmez' şansın 10'da biri kadar maç ve süre şansı ona verilsin!.."
Elbette, "büyük takımda" Musleralar da, Falcaolar da olacak, Mustafa Muhammedler de, Yedlinler de, Gedsonlar da, Onyekurular da…
Ve Hoca'nın "kalmasını istediği", dahası Başkan'ın beklentisine uygun olarak "Şerefleriyle, onurlarıyla oynayan" başka yabancılar da…
Bakınız, bu arada gazetelerin spor sayfalarında, TV'lerin futbol programlarında "Başkan Mustafa Cengiz ile Terim Hoca'nın 'beraber çalışmaları' zor görünüyor, gündemde ayrılık var" gibi bir hava estiriliyor.
Şimdi yazacağım cümledeki konuyu ne Başkan ile ne Hoca ile konuştum ama İstanbul'dan "güvenilir bir kaynaktan aldığım" bilgiye göre "Mustafa Başkan aday olursa ve de elbette seçimi kazanırsa, 'Seninle beraber çalışacağız' sözünü" Hoca'ya söylemiş…
Şaşırmayın, "bilgi doğru olabilir" zira, siz bakmayın "günlük olaylarda ilgili olarak ortaya çıkan" görüntülere, Mustafa Başkan için de, Fatih Hoca için de "Söz Galatasaray ise gerisi teferruattır!.."
Fatih Hoca, boşuna mı, "gelecek sezon için 'kimler kalacak, kimler gidecek, kimler gelecek' hesap ve listeleri" yapıyor?..

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.