Burak Başkan’dan hatalar ve itiraflar!

A -
A +

Altı gün önce, Fenerbahçe Başkanı Ali Koç’un “Federasyon’a karşı açtığı mücadeleye destek olurken” söylenen sözler; “Biz Türk futbolunun sahipleriyiz… Kaptanlarıyız…”
Önceki gün, “Seçim öncesi verilen sözlerin, transfer vaatlerinin tutulamaması” sebebiyle “özür üstüne özür dilenen” açıklamada söylenen sözler: “Tüm Galatasaraylılar, ciddi bir değişim başladığını fark etmişlerdir. Ben ve yönetim kurulundaki arkadaşlarımız daha çok geri planda kalmayı, markanın, oyuncuların ve teknik ekibin ön planda olmasını istiyoruz.”

Dışta; “Türk futbolunun sahibi, kaptanı” Galatasaray Başkanı’ndan, içte; “yönetimi ile beraber, Galatasaray markasının, oyuncularının ve ‘elbette’ hocasının arkasına saklanan” Galatasaray Başkanı’na…
Bakınız, “yıllardır yazıp geliyorum”; Ali Sami Yen’den beri, “Galatasaray camiasında, Galatasaray Kulübü’nde, Galatasaray Başkanı’nın önüne ‘kimse’ geçemez.” Zaten Galatasaray Tüzüğüne “Galatasaray Başkanı, Galatasaray Kulübü’nü temsil eder” cümlesi “bunun için” konmuştur. “Unutan falan olursa, hatırlasın… Herkes hatırlasın” diye…

“Ön plan… Arka plan…” ayrımı ile daha “başkanlığının bir ayı dolmadan” Galatasaray camiasına “En önde Fatih Hoca vardır” anlamına gelen sözlerin edilmesi, ne yazık ki, “yeni Galatasaray Başkanı’nın kime ve nasıl teslim olacağının” açık itirafıdır!..
“Kime ve nasıl” sorularının hemen sonrasında Galatasaraylıların sorması gereken üçüncü bir soru daha vardır; “Neden?..”
İşte o “neden” sorusunun da cevabı; “Özür üzerine özür dilenmesine sebep olan” ‘başlangıç’ zafiyetidir” ve “yeni” başkan, daha baştan “yönetim zafiyetinin görüldüğü zamanlarda Fatih Hoca’nın arkasına saklanılacağını” ağzından kaçırıvermiştir; ah şu bilinçaltı ah!..

Göreve başlamasından bu yana daha bir ay geçmeden “dışarda Ali Koç ve içerde Fatih Terim’in arasında sıkışacağını gösteren” bir Galatasaray Başkanı!..
Burak Elmas Başkan, keşke “sosyal medyadaki eleştirilere kendini kaptırıp” bu basın toplantısını yapmasa idi.
Daha altı gün önce, “el ele verdiği ve ‘Türk futbolunun sahipleri, kaptanları bizleriz” dediği üç başkandan biri olan Beşiktaş Başkanı ile giriştiği “transfer kapışması” da, “Dört Büyükler Birliğini daha baştan nasıl berhava ettiğini” ortaya koydu.

“Fatih Hoca istiyor” diye, “Rosier’e ve sonra da Ghezzal’a talip olmak”, Beşiktaş Başkanı’nın “haklı olarak” söylediği gibi; “Dünyada başka futbolcu kalmamış gibi”, bu transferlerde “futbolcuların isteksizliğine rağmen” ısrar ve inat etmek, bilmem ki Galatasaray Başkanı’na yakıştı mı?..  Ve de “atılan taş ürkütülen kurbağaya” değiyor mu?..
Anlaşılıyor ki, “sosyal medyadaki eleştiriler” Galatasaray Başkanı’nı fazlasıyla etkilemiş, tabii Fatih Hoca etkisi de…
Yoksa, “Altı gün önce TV ekranında ‘dörtlü olarak’ poz verildiği çok çabuk unutularak, Ahmet Nur Cebi gibi bir başkan ve Beşiktaş gibi bir ‘dost kulüp’ daha ‘dün bir bugün iki’ kırılır, küstürülür” mü?..
Galatasaray futbol takımı, Şampiyonlar Ligi eleme turlarına “transfer zafiyetleri, sakalıklar ve pozitif çıkan testlerle” başlıyor; gene de “eldeki kadro”, Hollanda’dan “iyi bir sonuç ile dönebilecek” bir kadro!..
Dileğimiz, Galatasaray taraftarına ve camiasına “bayram hediyesi olacak” bir sonuç; bekliyoruz!..
* * *
İslam dünyasının, milletimin, okuyucularımın, spor ve basın camiasının mübarek Kurban Bayramı’nı kutlar, sağlık, mutluluk ve huzur içinde nice bayramlar dilerim.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.