COVID-19 SONRASI ULUSLARARASI SİSTEM

A -
A +

Covid-19’un dünyaya yayılması sadece sağlık sistemini değil ulusal ve uluslararası gelişmeleri de tartışmaya açtı. Bu bağlamda ilk tartışılan konuların başında uluslararası sistem/düzen ve ulus devletlerin fonksiyonları oldu. Bu durumun ortaya çıkmasındaki ana neden; “sorunun küresel ama mücadelenin ulusal çapta ele alınmasıdır.” Virüs sınır, etnik yapı, din, mezhep, renk ve coğrafya tanımamasına rağmen her devlet kendi başının çaresine bakmaya başladı.

 
Uluslararası Sistem
 
Siyasi tarihe baktığımızda uluslararası sistemlerin kolay bozulup kurulmadığı görülmektedir. Ufak değişiklikler gündeme geldiğinde sistem tartışmaları hep olmuştur ama cari sistemin kökten değişmesi gibi bir durum bugüne kadar hiç olmamıştır. Ama mevcut sistemin işleyişinde önemli değişiklikler olduğunda bazı fonksiyonel değişiklikler gündeme gelmiştir. Bir anlamda sistem kendini tamir ederek devam etmiştir. Uluslararası Sistemlerin değişmesi ve yeni sistemin kurulabilmesi için sistemin sahiplerinin yani kurucu ana aktörlerin/büyük güçlerin de sistemin değişmesi yönünde tavır koymaları ve çaba göstermeleri gerekmektedir. Artık cari sistemin onlar için de maliyet üreten, sürdürülemez bir sürecin içine girmesi gerekmektedir. Belli başlı bilinen uluslararası sistemlere baktığımızda bunu görürüz ki; değişim neredeyse tamamen büyük yıkım getiren savaşlardan sonra gerçekleşmiştir. Örneklendirecek olursak;
Otuz Yıl Savaşları'ndan sonra Vestfalya Düzeni...
Napolyon Savaşlarından sonra Viyana Düzeni...
Birinci Dünya Savaşı’ndan sonra Versay/Paris Düzeni...
İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra İki Kutuplu Sistem...
Soğuk Savaş’ın sona ermesinden beri hâlâ uluslararası alanda sistem tartışmaları devam etmektedir.
Soğuk Savaş sonrasına yıkıcı büyük bir savaş yaşanmadan geçilmesi, sistem üzerinde tartışmaların sürekli yaşanmasına neden olmuş diyebiliriz. Yeni bir düzene geçildiği, artık eskisinin devam etmediği hep dillendirildi ama tam olarak neye geçildiği doğru düzgün tanımlanamadı.
Bu süreç devam ederken yine önemli gelişme yaşandı; 11 Eylül 2001 Olayları...
Bu defa “11 Eylül veya 9/11 sonrası” diye yazılıp çizildi.
Ortada bir değişim oldu, önemli gelişmeler yaşandı ama bu bizim bildiğimiz anlamda bir “Uluslararası Sistem” değişikliği değildi.
Öyle anlaşılıyor ki; bundan sonra “Covid-19” sonrası diye yazılıp konuşulacak ama bu köklü bir değişiklik anlamına gelmeyecektir.
Belki, Soğuk Savaş sonrası uluslararası sistem için üç tartışma evresinin olduğunu söyleyebiliriz;
1. Soğuk Savaş Sonrası.
2. 11 Eylül Sonrası.
3. Covid-19 Sonrası.
 
Birinci Evre Tartışmaları
 
Bu süreçte Soğuk Savaş’ın bittiği, iki kutuplu sistemin sona erdiği, tek kutuplu sistemin başladığı gibi tartışmalar yaşandı. Batı modelinin galip geldiği, Tarihin Sonu tezleri tartışıldı. Devletler arasındaki ilişki kodlarının farklılaştığı tartışmaları oldu. Yerel savaşlarda artışlar gözlendi.
 
İkinci Evre Tartışmaları
 
11 Eylül olaylarıyla birlikte uluslararası terörizm, dinî motivasyonlu terör, terörün küreselleşmesi, teröre karşı ortak mücadele gibi konular gündeme hâkim oldu. Diğer yandan devletler güvelik anlamında iç ve dış politikalarında farklı tavırlar sergilemeye başladılar. “Güvenlikçi” gündem iç ve dış politikada kendini iyice hissettirdi.
 
Üçüncü Evre Tartışmaları
 
Öyle anlaşılıyor ki; Covid-19’la birlikte insanlık ilk defa görünmeyen, din, dil, ırk, ulus, mezhep, coğrafya ayrımı yapmayan sınır aşan ortak bir tehditle karşı karşıya geldi. Mezkûr ortak düşman tüm iç/dış siyasi, ekonomik, sağlık, sosyal vb. hemen hemen her alanda yıkıcı etkisini hissettirdi/hissettirmektedir. Sorun ortak, yani küresel ama çözüm şimdiye kadar ulusal çapta yürütülüyor. Yapılan tartışmalara ve devletlerin, karar alıcıların (ulusal/uluslararası) açıklamalarına baktığımızda “hiçbir şeyin eskisi gibi olmayacağı” dillendiriliyor. Fakat, neyin olacağı tam olarak tanımlanamıyor.
Covid-19 ile birlikte aynen Soğuk Savaş ve 11 Eylül Olayları sonrası olduğu gibi ciddi değişimlerin olacağı açık ama bunun tam bir uluslararası sistemi değiştireceğini söylemek zor gözüküyor. Tartışılan ana konular değişebilir, devletler arasındaki ilişkilerde farklı bazı tavırlar görebiliriz, uluslararası kurumların meşruiyet, yapısı, görevi, etkinliği gibi konular sıkça gündeme gelecektir. Ulus devletlerin işleyiş ve meşruiyeti, hangi yöne doğru evirilecekleri tartışılacaktır. Nitekim şimdiden başladı. Küreselleşmeyle otoriterleşme aynı anda tartışılmaya devam edecek gibi gözükmektedir...
Tüm bu tartışmalar sistem değişikliğinin yaşanmasına değil, üçüncü evre tartışmada uğraş alanlarının farklılaşmasını beraberinde getirecektir.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.