Zengezur Koridoru

A -
A +

Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Kalkınma Ajansları Genel Müdürlüğü, Serhat Kalkınma Ajansı ve Iğdır Üniversitesi’nin ortak programında Zengezur Koridoru’nun tüm yönlerinin ele alındığı bir çalıştay için Iğdır’da toplandık.

Türkiye, Azerbaycan ve Nahçıvan Özerk Cumhuriyeti’nden çok sayıda katılımcının davet edildiği toplantıda üç gün boyunca Zengezur Koridoru’nun stratejik öneminin yanı sıra, sınır ve bölgesel ülkelerin kalkınmasına muhtemel katkıları ele alınacak konuların başında geliyor.

Bölgesel kalkınma ve iş birliğinin öne çıkarıldığı toplantıya ilgili kurumların temsilcilerinin yanında akademisyenler, sivil toplum kuruluşları, ticaret ve borsa başkanları, meslek örgütleri gibi kuruluşlardan çok sayıda davetli bulunmaktadır.

 

Nereden çıktı bu koridor?

 

Birinci Karabağ Savaşı’ndan sonra yaklaşık otuz yıl Ermenistan işgalinde bulunan Azerbaycan toprakları 44 gün süren İkinci Karabağ Savaşı’yla işgalden kurtarıldı. Savaş sonunda Azerbaycan ile Ermenistan arasında imzalanan ateşkes anlaşmasında Zengezur Koridoru gündeme geldi.

Ermenistan’ın Azerbaycan topraklarını işgaliyle bölgesel barış kilitlenmiş ve başına da sözüm ona barışı sağlasınlar diye Minsk Grubu’nun eş başkanları ABD, Fransa ve Rusya oturmuşlardı.

Otuz yıl boyunca katkı yaptıkları krizin üzerine oturdular ve bir daha da kalkmadılar. Ta ki İkinci Karabağ Savaşı’nın Azerbaycan’ın net zaferiyle sonuçlanana kadar.

Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev’in deyimi ile zafer sonrasında çözümsüzlüğün sebebi olan Minsk Grubu'nun emekli edilmesinden sonra bölgesel barış ve iş birliğinin önü açıldı.

 

Ayrıştıran koridor birleştiren koridora dönüşebilecek mi?

 

Yaklaşık otuz yıldır bölge barışının ve iş birliğinin önünde âdeta set gibi duran koridor son iki yıldır iş birliğinin ana sembolü olarak öne çıkıyor.

Ermenistan’ın bölgede tecrit edilmesine, Ermenistan ile Azerbaycan ve Türkiye arasında ayrışmanın yaşanmasına neden olan koridor yeni görevini yapmaya hazırlanıyor.

Eğer Azerbaycan ile Ermenistan arasında imzalanan ateşkes anlaşmasında belirtildiği gibi söz konusu koridor fazla beklemeden hayata geçirilebilirse bölgede iş birliğinin ve her alanda etkileşimin ana sembolü hâline dönüşecektir.

 

Koridor kimin işine yarar?

 

Eğer koridor tamamlanırsa başta Ermenistan, Azerbaycan ve Türkiye olmak üzere sınır ve bölge ülkelerinin tamamının işine yarar.

Öyle birilerinin bahsettiği gibi sadece bir veya birkaç ülkenin değil. Bizler hep Türkiye, Azerbaycan ve Türk dünyası açısından değerlendirmeler yaptık.

El hak doğrudur;

Koridor, Türkiye ile Türk dünyası arasında daha çok iş birliği imkânları sunacak,

Türkiye ile Azerbaycan arasında doğrudan bağ kurulacak,

Doğu’ya doğru yol açılmış olacak,

Ama şunu unutmayalım ki bölgede barışın sağlanması ve iş birliğinin gelişmesinden sadece Türk dünyası faydalanmayacak. Ermenistan, İran, Gürcistan ve Rusya da faydalanacak...

Ermenistan sonuçtan en fazla fayda sağlayacak ülke olacak. Barış ve iş birliği sayesinde yıllardır kısır siyasetinin sonucu olarak içinde olduğu çemberden kurtulacak.

Ekonomik sıkıntıdan dolayı başta gençler olmak üzere dışarı gitmek zorunda kalan nüfusunu ülkede tutabilecek. Ülke yavaş yavaş refah ve barış iklimi nedir fark etmeye başlayacak.

Strateji oyunu oynamaktan bıkmayan ve 1979 yılından beri ağır yaptırımlarla karşı karşıya kalan bölgesel iş birliği sayesinde nefes alabilecek. En değerli ürünü olan hidrokarbon kaynaklarını dahi doğru düzgün dünya pazarlarına ulaştıramayan İran komşularla iş birliği sayesinde bölgede yıkıcı değil yapıcı bir aktör olarak kendini gösterebilecek. Tabii ki yıllardır takip ettikleri kısır siyasete bir son verebilirlerse...

 

Koridor nasıl hayata geçer?

 

Koridor iki yıldır konuşuluyor olsa da önünde engeller yok değil. Maalesef bazı ülke siyasetçilerinin alışageldikleri kör yaklaşımı aşmaları kolay olmuyor. Ermenistan örneğinde olduğu üzere bazı devletler diaspora ve bazı öne çıkan ülkelerin davranışlarından etkileniyorlar. Kendi başlarına güçlü bir siyasi irade ortaya koymaları kimi zaman mümkün olmuyor.

Bu yüzden Zengezur Koridoru’nun hızlı ve beklenen bir sürede hayata geçmesi için liderlerin doğrudan sürece dâhil olmaları gerekiyor.

Öyle anlaşılıyor ki, bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da “Liderler Diplomasisi”nin uygulanması gerekiyor.

Eğer konu liderler düzeyinde değil de ağırlıklı olarak alt birimlerle götürülmeye çalışılırsa sonuç sekteye uğrayabilir. Bu riskin göz ardı edilmemesi gerekiyor.

Bölgesel kalkınma, iş birliği, kültürel etkileşim, barış ortamının inşası, ticaretin gelişmesi, refahın bölgeselleşmesi ve tarihî İpek Yolunun tekrar canlanması için ilgili ülkelerin liderlerinin elini çabuk tutmalarında fayda var. Yoksa iş uzadıkça sorunlar ve karıştırıcı aktörler artmaya başlar.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.