Öğrendiklerini tatbîk etmenin önemi

A -
A +

Mukaddes dînimiz İslâmiyet, ilmiyle âmil olanların dünyâ ve âhirette yüksek derecelere nâil olacaklarını, amellerinin karşılığı olarak birçok mükâfâta kavuşacaklarını haber vermiştir. Kur'ân-ı kerîm ve hadîs-i şerîflerde bunun birçok delîlleri vardır. Cenâb-ı Hak, Kur'ân-ı kerîm'de, bizlerden, önce îmân etmemizi, yaptığımız her işin îmân ve i'tikâdımıza muvâfık olmasını, kendi rızâsına ve bizler için gönderdiği ahkâma uygun olmasını, emirleri yerine getirmemizi, nehiylerden de sakınmamızı emretmekte, böylece biz kullarına "amel-i sâlih"in ne olduğunu ve onları nasıl yapacağımızın yolunu da göstermiş olmaktadır. Yüce kitâbımız Kur'ân-ı kerîmde, ilme değer verildiği kadar, ilim ile âmil olmaya da değer verilmiştir. İşte bunun içindir ki, Kur'ân-ı kerîm'de amelin lüzûmu defalarca beyân buyurulmuştur. Nitekim amel hususunda 135 kadar âyet-i kerîme vardır. Bunlardan 25'inde "amel-i sâlih" adı verilen "her türlü iyi iş"ten bahsedilmektedir. Cenâb-ı Hak, îmândan hemen sonra "sâlih amel"i zikrederek onun önemini açıkça belirtmiştir. Bu gerçeği beyân eden birçok âyet-i kerîme vardır [Bakara, 277; Mâide, 69; Kehf, 10; Mü'min, 40; Beyyine, 7; Asr, 1-3 gibi.] Biz burada, bunlardan sâdece üçünün meâl-i âlîlerini zikredelim: "Kim Allah'a ve âhiret gününe îmân edip de sâlih amel işlerse (iyi amel ve harekette bulunursa), artık onların üzerine hiçbir korku yoktur. Onlar mahzûn da olmayacaklardır. " (Mâide, 69) "Kim de erkek olsun kadın olsun, (fakat) mü'min olarak sâlih (iyi) amel (ve hareket)de bulunursa, işte onlar, içinde hesâpsız rızıklara kavuşturulmak üzere, Cennete girerler." (Mü'min, 40 ) "İnanan ve sâlih ameller yapanlar, halkın hayırlılarıdır (en iyileridirler)." (Beyyine, 7) Sevgili Peygamberimiz (sallallahü aleyhi ve sellem) de, birçok hadîs-i şerîfinde ilmi ile amel edenlerin, dünyâ ve âhirette nâil olacakları büyük mükâfâttan bahsetmiş, hattâ "İlmi ile âmil olana müjdeler olsun" buyurmuştur. "Her kim ilmi ile amel ederse, Allah ona bilmediği ilimleri de öğretir." "Dinde âlim olanı Allah korur ve ummadığı yerden rızkını verir" hadîs-i şerîflerinde görüldüğü üzere, Peygamber Efendimiz (sallallahü aleyhi ve sellem), âlim olmanın yolunun ilimle amel etmekten geçtiğini, ilmi ile âmil olan gerçek ulemânın vehbî ilim adı verilen ilme de nâil olacaklarını, rızıklarının ummadıkları yerlerden geleceğini bildirmişlerdir. "Hayra delâlet eden, onu yapan (kişi) gibidir." "Her kim birisine bir ilim öğretir de, o kişi de o ilimle amel ederse, onun sevâbından eksiltilmeksizin aynı sevâp, öğretene de verilir." "Bir veya iki farzı öğrenip onlarla amel eden, sonra da onları amel edecek birisine öğretene Allah rahmet eylesin." "Kişinin ilim öğrenip onunla amel etmesi ve sonra onu başkalarına öğretmesi sadakadandır" meâlindeki hadîs-i şerîflere baktığımızda, Sevgili Peygamber'imizin (sallallahü aleyhi ve sellem), bu hadîs-i şerîflerinde de ilmi ile âmil olmanın sevâp yönünden fazîletine işâret ettiğini görmekteyiz. Yine ilmi ile âmil olanların, sadaka ecrine nâil olacakları belirtilmiştir. Bütün bunların da ötesinde, ilmi ile âmil olanlara Allah'ın rahmeti tahsîs edilmek sûretiyle, onlara en büyük pâye verilmiş olmaktadır. Ehl-i Sünnetin reîsi, amelde mezheb imâmımız İmâm-ı A'zam Ebû Hanîfe (150/792) buyuruyor ki: "İyi bil ki, uzuvların göze tâbi olması gibi, amel de ilme tabidir. Az amelle ilim, çok amelle birlikte olan cehâletten hayırlıdır. Bunun içindir ki, Allahü teâlâ: "Hiç bilenlerle bilmeyenler bir olur mu?" (Zümer, 9) buyurmaktadır." Dört hak mezhebten biri olan Şâfiî mezhebinin reîsi, büyük âlim İmâm-ı Şâfiî (rahimehüllah) de bu mevzûda buyuruyor ki: "İlim, öğrenilen değil, yaşanandır. Yaşanmayan, kendisi ile amel edilmeyen ilim geçersiz akçe gibidir." Büyük fıkıh âlimlerinden Süfyân es-Sevrî ise şöyle buyuruyor: "İlim ameli da'vet eder. Eğer amel geldiyse ne güzel, gelmezse ilim de göçer gider." Selef-i sâlihînden bu konuda birçok söz rivâyet edilmiştir. Bunların hepsini burada nakletmeye mekânımız müsâit değildir; bugün örnek olarak birkaç tanesini zikretmiş bulunuyoruz. [İnşâallah yarın da aynı konuya devâm etmek istiyoruz.]

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.