"Rızık husûsunda endişeye düşmeyiniz!"

A -
A +
Dünkü makâlemizde birazcık rızıktan bahsetmiştik. Bugün bu önemli konuda birkaç kelime daha yazmak münâsib olacaktır. Allahü teâlâ, âyet-i kerîmelerde meâlen buyuruyor ki:
"Ey îmân edenler! Size rızık olarak verdiğimiz şeylerin tayyib olanlarından yiyin!" (Bakara sûresi, 172)
"Ey îmân edenler! Kazandıklarınızın ve sizin için yerden çıkardıklarımızın en tayyib olanından, Allah yolunda harcayın (zekât ve sadaka verin)." (Bakara sûresi, 267)
"Yetîmlere (rüşdüne gelince, âkıl-bâliğ olunca) mallarını verin. Tayyib olanı habîs olanla değişmeyin. Onların mallarını kendi mallarınıza katarak yemeyin. Çünkü bu, muhakkak büyük bir günâhtır." (Nisâ sûresi, 2)
"Şüphesiz rezzâk olan, güç ve kuvvet sâhibi ancak Allahü teâlâdır." (Zâriyât sûresi, 58)
Hadîs-i şerîfte buyurulmuştur ki: "Rızık husûsunda endişeye düşmeyiniz. İnsan son rızkını da yemeden ölmez. Allah'tan korkunuz, iyi ameller yapınız. Helâli alıp, harâmı terk ediniz." (İhyâ)
Rızık konusunda İslâm âlimlerinin de çok güzel sözleri vardır:
"Rızık husûsunda, Allahü teâlâya tevekkül eden kimsenin güzel huyları fazlalaşır; cömert olur ve ibâdetlerinde vesvese bulunmaz." (Şakîk-i Belhî)
"Rezzâk olan Hak teâlâ, rızıklara kefil olmuş, kullarını bu sıkıntıdan kurtarmıştır." (İmâm-ı Rabbânî Ahmed Fârûkî Serhendî)
"Tarlayı abdestsiz sürmek, tohumunu abdestsiz ekmek; rızkın bereketini, tayyib olmasını giderir." (İmâm-ı Rabbânî)
"Rızık mukadderdir, ezelde takdir edilmiş, ayrılmıştır. Fazla ve noksân ihtimâli yoktur. Rızkın noksân veya ziyâde olması, Hak teâlânın husûsî fadlı (ihsânı) iledir. Hiç kimsenin bunda bir katkısı yoktur." (Muhammed Ma'sûm Fârûkî)
"Hakîkatte Hâlık (yaratıcı) ve Râzık Allahü teâlâdır. İnsana, hâlık veya râzık demek ilhâddır (zındıklık, dînsizliktir). İnsanın aslî sıfatı, âcizlik ve ihtiyâçtır. Allahü teâlânın sıfat-ı zâtiyyesi (zâtına âit olan sıfatı), kudret (her şeye gücünün yetmesi) ve gınâdır (başkasına muhtâç olmamasıdır). İnsanlara, yarattı ve yaratıcı dememeli; Allahü teâlâya mahsûs olan Hâlık ismini, kimse için kullanmamalı ve ad takmamalıdır." (İsmâil Hakkı Bursevî)
"Yemekte dört farz vardır: a) Yemeği, rızkı Allah'tan bilmek. b) Yenen yemeğin helâl ve tayyib olması. c) Yemek hazm oluncaya kadar, Allahü teâlânın emrinden çıkmamak. d) Yemek hazm oluncaya kadar ondan hâsıl olan kuvvetle, Allahü teâlânın nehyini (yasaklarını, harâm olan şeyleri) işlememek." (Süleymân bin Cezâ)
"Sabâh namazından sonra er-Rezzâk ism-i şerîfini söyleyenin rızkı genişler. Cumâ namazından sonra yüz defâ er-Rezzâk ism-i şerîfi söylendiğinde hastanın sıkıntısı geçer." (Yûsuf Nebhânî)
"Allahü teâlâ öyle bir Râzıktır ki, kullarının günâhlarından dolayı onların rızıklarını kesmiyor." (S. Abdülhakîm Arvâsî)
Allahü teâlânın Esmâ-i hüsnâsından (güzel isimlerinden) biri de "er-Rezzâk"tır. Her yarattığı ve rızık vereceği mahlûkunun rızkını yaratıcı ve ulaştırıcı ve o rızık ile faydalanma sebeplerini hazırlayan ve rızık gönderen Allahü teâlâdır.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.