“Ehl-i Sünnet” itikadına dair...

A -
A +

Peygamber Efendimiz Muhammed aleyhisselâmın ve Eshâbının (aleyhimürrıdvân) yolunda bulunanlara, onların bildirdikleri itikâd üzere inananlara “Ehl-i Sünnet” denilir.

 

 
 
Allahü teâlâ, Müslümânlardan, Peygamber Efendimizin inandığı ve bildirdiği gibi îmân etmelerini istemektedir. Peygamber Efendimiz bir tek îmân bildirmiştir. Eshâb-ı kirâmın hepsi, Resûlullah’ın bildirdiği gibi inanmış, itikâdda (inançta) hiçbir ayrılıkları olmamıştır.

Peygamberimizin vefâtından sonra insanlar, İslâmiyeti Eshâb-ı kirâmdan işiterek ve sorarak öğrenmişlerdir. Hepsi aynı îmânı (Ehl-i sünnet itikâdını) bildirmişlerdir. Eshâb-ı kirâm, bu saf ve doğru îmânı, kendilerinden sonra yaşayan ve “Tâbiîn” denilen Müslümânlara öğretmişlerdir. Tâbiîn de, öğrendikleri bu bilgileri kitaplara geçirmişlerdir. Sonra gelen “Tebe-i Tâbiîn” ve daha sonra gelenler (“Etbâ-ı Tebe-i Tâbiîn”), bunlardan ve bunların kitaplarından bu bilgileri öğrenmişler, kendilerinden sonra gelenlere nakletmişlerdir...

Eshâb-ı kirâmın, Peygamber Efendimizden naklen bildirdiklerini, olduğu gibi, hiçbir şey ekleyip çıkarmadan kabul edip onlar gibi inananlara “Ehl-i sünnet ve’l-cemâat fırkası” veya “Fırka-i nâciye”; bu doğru ve asıl (hakîkî) İslâmiyet yolundan ayrılanlara da, “bid’at fırkaları” veya “Fırka-ı dâlle (dalâlet fırkaları, bozuk-sapık yollar)” denildi. 

Resûl-i Ekrem Efendimiz, Müslümânların yetmiş üç fırkaya ayrılacaklarını, bunlardan kendisinin ve Eshâbının yolundan gidenlerin (Ehl-i Sünnet ve cemâat itikâdında olanların) Cehennem’den kurtulacaklarını haber vermiştir.

Hadîs-i şerîfte; “İsrâiloğulları, yetmiş bir fırkaya ayrılmıştı. Bunlardan yetmişi Cehenneme gidip, ancak bir fırkası kurtulmuştur. Nasârâ (Hıristiyânlar) da, yetmiş iki fırkaya ayrılmıştı. Yetmiş biri Cehenneme gitmiştir. Bir zaman sonra benim ümmetim de yetmiş üç fırkaya ayrılır. Bunlardan yetmiş ikisi Cehennem’e gidip, yalnız bir fırka kurtulur” buyurulmuştur.

Eshâb-ı kirâm, bu fırkanın kimler olduğunu sorduğunda; “Cehennem’den kurtulan fırka, Benim ve Eshâbımın gittiği yolda gidenlerdir” buyurmuştur.

Mezhepler târihi ile ilgili kitaplarda bildirildiğine göre, hadîs-i şerîfte bildirilen yetmiş iki bozuk fırkanın hepsi geçmiş asırlarda ortaya çıkmış, pek çoğu unutulup gitmiştir. Bunlardan Hâricî, Râfızî ve Bâtınî gibi bâzıları meşhur olmuş, bunlar da kendi aralarında çeşitli kollara ayrılmışlardır. Bu fırkalar, zamanla siyâsî, felsefî ve yabancı tesirlerle çeşitli değişikliklere uğramış ve doğru yoldan ayrılmışlardır. Yalnız Ehl-i Sünnet âlimlerinin bildirdikleri itikâd ve amel bilgileri, hiç değişmeden ve bozulmadan zamanımıza kadar gelmiş, aradan asırlar geçmesine rağmen, red ve inkâr edilmez vasıflarını muhâfaza etmiştir...
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.