“İnsanın şerefi, ilim ve edepledir!.."

A -
A +

Allahü teâlâ, bütün yaratıkları içinde, insanı en güzel bir kıvamda kılmış, eşref-i mahlukat yapmış ve diğer yaratıkları da onun istifadesine vermiştir... 

 

 
Dünyadaki bütün hayvanlar, bitkiler ve cansızlar; yer altı ve yer üstündeki; denizler, göller, nehirler ve semavattaki her şey, insanoğlunun emrine ve hizmetine verilmiştir. Allahü teala insanı, kendisine “muhatap” kabul etmiş, “mükellef” yapmış ve âlemde hâkim duruma getirmiştir.
Herkesçe bilindiği gibi, mahlukatın, yaratıkların en üstünü olan “insan”ların diğer varlıklardan mümtâz (seçkin), imtiyazlı ve üstün olmaları, kuvvetle, vücut iriliğiyle, çok yemekle, yiğitlikle değil, îmân, takvâ, ilim, ahlâk ve edebe sahip olmaları iledir.
“İnsanın şerefi ilim ve edepledir. Mal ve neseple değildir” kelâm-ı kibârı da (büyüklerin sözü de), ne kadar manidardır ve konuyu ne güzel özetlemektedir? [Bu sözün Hazret-i Ali Efendimize âit olduğu da rivâyet edilmektedir.]
Bundan dolayı, en son ve en mükemmel din olan mukaddes dînimiz İslâmiyette, ilme, ilim adamlarına, kitaba ve okumaya çok büyük önem verilmiştir. Yine "İlim rütbesi, rütbelerin en yükseğidir" hadîs-i şerîfi, ilim rütbesinin durumunu yeteri kadar ifadeye kâfi olsa gerektir.
Bütün Peygamberler, hep aynı iman ve itikad esaslarını bildirmişler, hepsi de insanları ebedî kurtuluşa davet etmişlerdir. İster “Ülü’l-azmPeygamber”ler [yani Hazret-i Âdem, Hazret-i Nûh, Hazret-i İbrâhîm, Hazret-i Mûsâ, Hazret-i Îsâ ve Hazret-i Muhammed (aleyhimüs-selâm)], ister  “Resûl”ler, isterse “Nebî”ler olsun; Peygamberlik vazîfelerini görmekte, Peygamberlik üstünlüklerini taşımakta, hepsi müsâvidir, eşittir. Fakat Peygamberlerin, birbirleri üzerinde, şerefleri, üstünlükleri vardır. “Ülü’l-azm olan Peygamber”ler, böyle olmayanlardan ve “Resûl”ler de, “Nebî”lerden daha üstündürler.
Ümmetlerinin çok olması, gönderildikleri memleketlerin büyük olması, ilim ve marifetlerinin çok yerlere yayılması, mucizelerinin daha çok ve devamlı olması ve kendileri için ayrı kıymetler ve ihsânlar bulunması gibi üstünlükler bakımından, âhir zaman Peygamberi Muhammed (aleyhisselâm), bütün Peygamberlerden daha üstündür.
Burada, “efrâdını câmi ağyârını mâni” mâhiyette bir âyet-i kerîmeyi nakledelim:
“Allah’ın Resûlünde; Allah'ı ve âhiret gününü umanlar ve Allah'ı çokça hatırlayanlar için güzel edep ve ahlâk nümûneleri vardır” (Ahzâb, 21) âyet-i kerîmesi, Muhammed aleyhisselâmın “üsve-i hasene” [nümûne-i imtisâl=en güzel örnek] olduğunu ne güzel ifâde etmektedir?
Sevgili Peygamberimiz Hazret-i Muhammed aleyhisselâmın kendisi de: “Ben, iyi huyları tamamlamak, yerleştirmek için gönderildim” buyurmuştur.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.