Zamanı kullanmada gereken titizlik...

A -
A +
İmâm-ı Rabbânî müceddid-i elf-i sânî Ahmed Fârûkî Serhendî hazretleri buyurdu ki: "Vakit keskin bir kılıç gibidir. Mühim işleri bugün yapmalı, mühim olmayanları yarına bırakmalıdır."
 
Kur'ân-ı kerîmde muhtelif sûrelerde, değişik şekillerde zamana işâret buyurulmuştur. Allahü teâlâ buyuruyor ki (meâlen):
"Göklerin ve yerin yaratılışında, gece ile gündüzün birbiri ardınca gelmesinde akıl sâhipleri için şüphesiz deliller vardır." (Âl-i İmrân, 190)
"Biz geceyi ve gündüzü birer âyet (delîl) olarak yarattık. Nitekim Rabbinizin nimetlerini araştırmanız, ayrıca, yılların sayı ve hesâbını bilmeniz için gecenin karanlığını silip (yerine, eşyâyı) aydınlatan gündüzün aydınlığını getirdik. İşte biz, her şeyi açık açık anlattık." (İsrâ, 12) Bu konuda, daha başka âyet-i kerîmeler de vardır.
Sevgili Peygamberimiz ise şöyle buyurmuşlardır (meâlen):
"İnsanların çoğunun, kıymetlerini bilmedikleri iki büyük nimet vardır. Biri sağlık, diğeri de boş vakittir."
"İki gün aynı hâlde bulunan (her gün ilerlemeyen, yeni bir şey öğrenmeyen) aldandı, ziyân etti."
"Musibetlerin en büyüğü, vakti faydasız şeylerle geçirmektir."
"Allahü teâlânın, bir kuluna rahmet etmeyeceğine, ona gazap ve azap edeceğine alâmet, dünyâya ve âhirete faydası olmayan şeylerle meşgul olması, zamanlarını lüzûmsuz şeylerle öldürmesidir. Bir kimsenin ömründen bir saati, Allahü teâlânın beğenmediği bir şeyde geçerse, ne kadar çok pişman olsa, üzülse yeridir. Bir kimse kırk yaşını geçtiği hâlde, onun hayırlı işleri, yani sevapları, kötü işlerinden, yani günahlarından ziyâde olmadı ise, Cehenneme hazırlansın."
"Akıllı kişi şu kimsedir ki, günü dörde ayırıp, birincisinde yaptıklarını ve yapacaklarını hesap eder. İkincisinde, Allahü teâlâya münâcât eder, yalvarır. Üçüncüsünde, bir sanatta veya ticârette çalışıp, helâl para kazanır. Dördüncüsünde, istirahat eder ve mubâh olan şeylerle kendini eğlendirip, harâm şeyleri yapmaz ve onlara gitmez."
Tâbiîn’in en önde gelenlerinden Hasan-ı Basrî (rahimehullah) "Sizin, bugün, parayı sarf ederken gösterdiğiniz hassâsiyeti, Eshâb-ı Kirâm (aleyhimür-rıdvân), zamanlarını kullanırken gösterirlerdi" buyurarak ne kadar önemli bir noktaya dikkat çekmiştir.
Seyyidüt-tâife diye anılan büyük velî Cüneyd-i Bağdadî (kuddise sirruh) da "İnsanların sahip oldukları, ama geçtikten sonra bir daha, ebediyyen bulamayacakları en kıymetli sermaye zamandır" buyurmaktadır.
Şeyh Sa'dî-i Şîrâzî ise “En zor üç şey: Sır saklamak, acıları unutmak ve zamanı değerlendirmektir” buyurmuştur.
Silsile-i aliyye büyüklerinden Ubeydullah-ı Ahrâr (kuddise sirruh) da,  "Tasavvuf, ehemmi (en önemli olanı) mühimme tercih etmektir. Vakti en değerli olan şeye sarf etmektir"  buyurmaktadır.
İmâm-ı Rabbânî müceddid-i elf-i sânî Ahmed Fârûkî Serhendî (rahmetullahi aleyh) ise "Vakit keskin bir kılıç gibidir. Mühim işleri bugün yapmalı, mühim olmayanları yarına bırakmalıdır" buyurmuştur.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.