Kadınlara nasıl davranmak lazım?

A -
A +
 
Müslümân bir erkek, hanımı ile iyi geçinmelidir. Hattâ erkek, hep kendini kusurlu görmeli "Ben iyi olsaydım, o böyle olmazdı" diye düşünmelidir...
 
Kur’ân-ı kerîmde, iki âyet-i kerîmede (meâlen);
"Erkeklerin kadınlar üzerinde, kadınların da erkekler üzerinde hakları vardır. Ancak erkekler, kadınlara göre bir derece üstünlüğe sâhiptir" [Bakara, 228] ve "Erkekler, kadınlar üzerine hâkimdirler. Çünkü Allahü teâlâ, bazı kullarını bazılarından üstün yaratmıştır" [Nisâ, 34] buyurulmakla birlikte; kadınlar hakkında "... Onlarla iyi/güzel geçinin..." de buyurulmuştur. (Nisâ, 19)
Yine Kur’ân-ı kerîmde (meâlen) buyuruluyor ki:
"Ey îmân edenler, kendinizi ve çoluk-çocuğunuzu öyle bir ateşten koruyun ki, onun tutuşturucusu insanlarla taşlardır..." [Tahrîm, 6]
Son iki âyet-i kerîmede, erkeklere bazı mesuliyetlerin yüklendiği görülmektedir. Mukaddes dînimiz İslâmiyete göre her insan, elinin altında bulundurduğu kimselerin her türlü hak ve hukûkundan, eğitim ve öğretiminden, terbiyesinden sorumludur. Erkeklerin kadınlar üzerinde hakları olduğu gibi, kadınların da, erkekler üzerinde hakları vardır.
İyi bir Müslümân olmak için, hanımı ile iyi geçinmek şarttır. Kur’ân-ı kerîmde, insana gelen musîbetlerin, günâhları sebebiyle geldiği bildirilmektedir. Fudayl bin İyâd hazretleri "Hanımım huysuzluk yapınca, dîne aykırı bir iş yaptığımı anlardım. Hemen o işime tevbe edince, hanımın huysuzluğu da giderdi. Böylece tevbemin kabul edildiğini de anlardım" buyurmuştur.
O hâlde Müslümân bir erkek, hanımı ile iyi geçinmelidir. Hattâ erkek, hep kendini kusurlu görmeli "Ben iyi olsaydım, o böyle olmazdı" diye düşünmelidir.
Hanımının iyiliğini, iffetini, Allahü teâlânın büyük nimeti bilmelidir; iyiliği çoğalıp, her işi seve seve yapınca, ona duâ etmeli ve Allahü teâlâya şükretmelidir. Çünkü, sâlihâ ve uygun bir kadın büyük bir nimettir, hattâ dünyâda iken, elinde bulunan bir Cennet nimetidir.
Onun huysuzluklarına da iyilikle muâmele etmelidir. İyi davranmak, sadece hanımı üzmemek değildir; onun verdiği sıkıntılara da katlanmak demektir. Yani bir erkek, ben iyi bir kocayım diyorsa, hanımından gelen sıkıntılara da katlanması lâzımdır...
Aklı olan karı-koca, birbirlerini üzmezler. Hayât arkadaşını üzmek, incitmek, ahmaklık alâmetidir. Zâlim, huysuz kimsenin eşi, devamlı üzülerek sinirleri bozulur; sinir hastası olur. Sinirler bozulunca, çeşitli hastalıklar hâsıl olur.
Hayât arkadaşı hasta olan bir eş ise, mahvolmuş, mutluluğu sona ermiş demektir. Eşinden kendisine gelecek olan hizmet ve yardımlardan mahrum kalmıştır. Ömrü, onun dertlerini dinlemekle, ona doktor aramakla, ona alışmamış olduğu hizmetleri yapmakla geçer. Bütün bu felâketlere, bitmeyen sıkıntılara kendi huysuzluğu sebep olmuştur. Dizlerini dövse de, ne yazık ki, artık bu pişmanlığının faydası olmaz...
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.