Milyonların hislerine tercümân olduk...

A -
A +
Peygamber Efendimizin, 12 Rebîul-evvelde, pazartesi günü sabâha karşı doğduğunda herhangi bir tereddüd veya en küçük bir şek-şüphe yoktur...
 
Bendeniz, 48 sene Diyânet, Maârif ve İlâhiyât Câmiasında görev yapmış bir akademisyen ve eski bir Diyânet mensubu olarak, Diyânet İşleri Başkanımız kıymetli meslektâşım Prof. Dr. Mehmet Görmez beye, Dîn İşleri Yüksek Kurulundaki değerli meslektâşlarıma, kıymetli akademisyenlere, sayın Devlet Bakanımıza, saygıdeğer Başbakan Yardımcımıza, saygıdeğer Başbakanımıza ve muhterem Cumhurbaşkanımıza, milyonların sesini, bugün buradan bir kerre daha  duyurmak istiyorum...
Ben, bazı Vâliliklerin, Belediyelerin, Müftülüklerin, Okul Müdürlüklerinin, Vakıfların ve Derneklerin davetleri üzerine, 1989'dan bu yana, yurt içinde ve dışında, hem Rebîul-evvel aylarında, hem de nisan aylarında (Kutlu Doğum haftalarında) onlarca, hattâ yüzlerce konferans verdim.
Biz daha önce, hem TGRT HABER TV'de, hem de Türkiye gazetesinde bize sorulan bazı suâllere, bir akademisyen olarak, söylediğimiz sözlerin de mesuliyetini bilerek, müdrik olarak, edebe de riâyet ederek, gâyet terbiyeli bir şekilde; yüzlerce, binlerce, on binlerce, yüz binlerce, hattâ milyonlarca insanın hislerine de tercümân olarak, Diyânet İşleri Başkanlığımıza, makul bir teklîfte bulunmuştuk. Ama bir internet sitesinde, bir-iki terbiyesiz-edepsiz kişi, edep sınırlarını da aşan ve şahsıma ve bizim gibi düşünen milyonlarca insana çok ağır hakârete varan bazı yazılar yazdılar... Onlara karşı, bizi teyit için yüzlerce, binlerce mesaj, mail ve telefon desteği geldi. Ben, belki kendilerine 40 sene ders okutacağım o kişilere karşı, yine de edebimi-terbiyemi bozmayacağım. Çünkü "her kap içindekini dışarı sızdırır" şeklinde bir hadîs-i şerîf vardır.
Konuyu, bugün ve yarınki makâlelerimizde [hattâ gerekirse öbür hafta], imkân nisbetinde; dînî, ilmî, ahlâkî, târihî, örfî yönlerden ele almak ve mümkün mertebe biraz teferruâtlıca ortaya koymak istiyoruz...
Peygamber Efendimizin, 12 Rebîul-evvelde, pazartesi günü sabâha karşı doğduğunda herhangi bir tereddüd veya en küçük bir şek-şüphe yoktur; bütün siyer kaynakları bunda ittifak etmektedirler. Bendeniz "İki Cihân Güneşi Hazret-i Muhammed Aleyhisselâmın Hayâtı" başlığını taşıyan bir siyer kitâbına imzâ attım; gerek onu hazırlarken, gerekse sâir zamanlarda onlarca, yüzlerce kaynağa baktım. Bizim bu kitâbımızın Türkçesi 36. baskısını yaptı ve 30 dile de tercüme edildi.
Şimdi ben bir suâl soruyorum:
Peygamber Efendimiz döneminde, Hulefâ-i Râşidîn devrinde, Emevîler, Abbâsîler, Eyyûbîler, Memlûkler dönemlerinde, Karahânlılar, Gazneliler, Timûroğulları, Bâbüroğulları, Selçûklular ve Osmânlılar zamanlarında, Sevgili Peygamberimizin doğumuyla ilgili, nisan ayında herhangi bir kutlama yapılmış mıdır? Diyânet İşleri Başkanlığının kuruluşundan itibâren nisan ayında "Kutlu Doğum Haftası" yoktu...
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.