"İnsan" denilen muazzam varlık

A -
A +

İnsan, canlıların en üstün yaratılışlı olanıdır ve kendiliğinden meydâna gelmiş değildir; Allahü teâlâ tarafından yaratılmıştır...

 
 
İslâm dîninde, insânın “âlem-i sağîr” (küçük âlem), “zübde-i âlem” (âlemin özü) olduğu bildirilmiştir. Kur’ân-ı kerîmde, Tîn sûre-i celîlesinin, 4. âyet-i kerîmesinde meâlen; “Biz, gerçekten, insanı, en güzel bir biçimde yarattık” buyurulmuştur.
İnsan;akıl sâhibi olması, sosyal hayat içinde yaşaması, yüksek bir zekâ seviyesinin bulunması, ruh denilen cevhere sahip olması ve hepsinden önemlisi, Cenab-ı Hakk’ın insana hitap etmesi (onu muhatap kabul etmesi) ve insânın kulluk vazîfeleri ile mükellef olması sebepleriyle “eşref-i mahlûkât”(yaratılmışların en şereflisi) pâyesini almıştır.
İnsan, rûhunun ve cesedinin ihtiyaçlarını temin edip gidermekle mükelleftir.
İnsan, her varlıktan bir eser ihtivâ eden muhteşem topluluğu ile, her varlıktan daha çok ilerlemeye, yükselmeye namzet olduğu gibi, her varlığa olan bu bağlılığının, kendisini Yaradan'ı unutturması ve Allah’ı bırakıp o varlıklara bağlanması hâlinde de, her varlıktan daha aşağı ve zelîl olmaya da namzettir. Nitekim, A’râf sûresinin 179. âyet-i kerîmesinde meâlen; “Onlar (îmân etmeyen insanlar), hayvanlar gibidirler, belki hayvândan da daha aşağıdırlar” buyurulmaktadır.
Bu şerefli varlığını, îmân etmeyerek aşağıların aşağısı yapan [Tîn, 5] ve bu hâliyle ölen insânların işledikleri suçun cezâsı, sonsuz ve çok acıdır ki; dünyâda böyle bir cezâ olamaz. İşte Cehennem, insana bu cezânın verildiği yerdir.
Bugün, Amerika üniversitelerinde yapılan hesaplar, insanın vücudunda meydana gelen türlü kıymetli hormon ve enzimlerle birçok organik preparatların en azından milyonlarca dolar kıymetinde olduğunu meydana koymuştur. Hele, bir Amerikan profesörünün dediği gibi: “Otomatik olarak, böyle kıymetli maddeleri muntazaman meydana getiren bir tertibât yapmaya kalkacak olursak, dünyada bulunan bütün paralar, bunu yapmaya kâfî gelmez.”
İnsan vücudunda, pekçok organ, sistem, sıvı vardır ve bunların hepsinin muazzam bir koordine içinde çalıştıkları görülür. İki hücrenin bir araya gelmesiyle nüvesi, çekirdeği yaratılmış olan insan; nihâî kemâle erdikten sonra da yine hücrelerden, onlar da moleküllerden, moleküller de atomlardan meydana gelir. Atomlar ise, ortasında bir çekirdek, içinde proton ve nötron, etrafındaki ilk yörüngede en az iki elektron, diğer yörüngelerde ise (2n), yâni ikinin ikiden itibâren üsleri 22, 23, 2n..... vs. kadar elektron ihtivâ eden, küçük yapı taşlarıdır.
Herkesçe bilindiği gibi, vücuttan alınan bir miktar kan, yapılan tahlil neticesinde, bütün hastalıkların bilinmesine sebep olmaktadır.
İnsanlığın başlangıcından bu yana gelmiş geçmiş bulunan her insânın parmak izi farklıdır. İnsanların yüz şekilleri ve sesleri de farklıdır.
Allahü teâlânın yarattığı bu sistem, ne muazzam bir sistemdir! [Bu durum karşısında, ancak, "Allahü Ekber" diyoruz.]
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.