Cihâdla ilgili âyet-i kerîmeler...

A -
A +
"Onlarla savaşın ki, Allah sizin ellerinizle onları cezâlandırsın, onları rezîl etsin, sizi onlara gâlip kılsın..."     Kur'ân-ı kerîmde cihâdla alâkalı birçok âyet-i kerîme vardır. [Cihâdla ilgili bütün âyetleri burada zikretmemiz mümkün değil, ama (sûrelerin Kur’ân-ı kerimdeki sıralarına göre) bazı örnekler verebiliriz]: 1- “Size karşı savaş açanlara, siz de Allah yolunda savaş açın! Fakat haddi aşmayın! Muhakkak ki Allah, haksız yere saldıranları sevmez.” (Bakara, 190) 2- “Savaş, hoşunuza gitmediği hâlde size farz kılındı. Hoşlanmadığınız bir şey, çoğu kerre sizin için hayırlı olabilir. Yine sevdiğiniz bir şey de, çoğu kerre hakkınızda şer olabilir. Allah bilir, siz bilemezsiniz.” (Bakara, 216) 3- “Îmân edenler, Allah yolunda cihâd ederler, küfredenler ise tâğût yolunda savaşırlar.” (Nisâ sûresi, 76) 4- “İnananlardan özürsüz olarak yerlerinde oturanlar ile cânlarıyla ve mâllarıyla Allah yolunda (dîn düşmânları ile Allah rızâsı için cihâd edenler) bir olmaz. Allah, cânlarıyla ve mâllarıyla cihâd edenleri, derece bakımından oturup ibâdet edenlerden daha üstün kılmıştır. Gerçi Allah, hepsine de hüsnâyı (güzelliği, cenneti) vadetmiştir; ancak mücâhidleri, oturanlardan çok daha büyük ecirle üstün kılmıştır. Kendi katından onlara yüce mertebeler, mağfiret ve rahmet vermiştir. Allah, çok bağışlayıcı ve merhametlidir.” (Nisâ, 95-96) 5- “Ey îmân edenler! Dînden çıkarsanız, Allahü teâlâ, sizin yerinize başkalarını getirir. Onları sever, onlar da Allahü teâlâyı severler. Onlar, mü'minlere karşı alçak gönüllü, kâfirlere karşı şiddetlidirler; Allah yolunda cihâd ederler ve hiçbir levm edenin levminden korkmazlar...” (Mâide sûresi, 54) 6- “Ey Peygamber! Sana ve Sana tâbî olan mü’minlere Allah yeter! (Düşmandan aslâ çekinme! Hattâ) ey Peygamber! Mü’minleri (onlara karşı) savaşa teşvîk et!..” (Enfâl, 64-65) 7- “(Ey mü’minler!) Verdikleri sözü bozan, Peygamber’i (yurdundan) çıkarmaya kal­kışan ve üstelik ilk önce kendileri sizinle savaşmaya başlamış olan kavme karşı savaşmaz mısınız? Onlardan korkar mısınız? Eğer inanıyorsanız bilin ki, Allah, kendisinden korkmanıza daha lâyıktır. Onlarla savaşın ki, Allah sizin ellerinizle onları cezâlandırsın, onları rezîl etsin, sizi onlara gâlip kılsın, mü’minlerin gönüllerini ferahlatsın ve mü’minlerin kalplerinden  (zâlimlere karşı bi­rikmiş olan) öfkeyi (onların hakkından gelmek sûretiyle) alsın!” (Tevbe, 13-15) 8- “(Ey Resûlüm!) De ki: Eğer babalarınız, oğullarınız, kardeşleriniz, eşleriniz, hısım akrabânız, kazandığınız mallar, kesâda uğramasından (zarar etmekten) korktuğunuz ticâret, hoşlandığınız meskenler (evler), size Allah’tan, Resûlünden ve Allah yolunda cihâd etmekten daha sevgili ise, artık Allah’ın emri gelinceye kadar bekleyin! Allah, fâsıklar topluluğunu hidâyete erdir­mez!” (Tevbe, 24) 9- “Kendileriyle savaşılanlara (mü’minlere), zulme uğramış olmaları sebebiyle (savaş husûsunda) izin verildi. Şüphe yok ki Allah, onlara yardıma mutlak sûrette kâdirdir. Onlar, başka değil, sırf (Rabbimiz Allâh’tır) dedikleri için, haksız yere yurtlarından çıkarılmış kimselerdir…” (Hac, 39-40)
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.