Cuma namazı nasıl kılınır?

A -
A +
Çeşitli sebeplerden dolayı, Cum’a namazlarını kılamayanların, Cum’a namazlarını kazâ etmeleri gerekmez, o günkü öğle namazı kılınır.
 
 
Cum’a günü, öğle vaktinde 16 rek’at namaz kılınır. [Bunun iki rek’atını kılmak farzdır. Öğle namazından daha kuvvetli farzdır.] Bunlar sırası ile şöyledir:
1- Önce, Cum’a namazının dört rek’atlık ilk sünneti kılınır. Bu sünnet, öğle namazının ilk sünneti gibi kılınır. Sonra, câmi içinde ikinci ezân ve hutbe okunur. Hutbe okunduktan sonra, ikâmet okunup, cemâat ile Cum’a namazının iki rek’atlık farzı kılınır.
2- Cum’a namazının farzı kılındıktan sonra, dört rek’atlık son sünneti kılınır. Bunun kılınışı, öğle namazının ilk sünneti gibidir.
3- Bundan sonra, “Vaktine yetişip kılmadığım son öğle namazının farzını kılmaya” diye niyet ederek, öğle namazının farzı gibi zuhr-i âhir namazı denilen bir namaz kılınır.
4- Sonra da, sabâh namazının sünneti gibi iki rek’at vaktin sünneti kılınır. Bundan sonra, Âyetel-kürsî ve tesbîhler okunup, duâ edilir.
Cum’anın ilk sünnetini kılarken, “Cum’anın ilk sünnetini ve ilk kazâya kalmış öğle [ikindi veya yatsı] namazının farzını kılmaya” diye niyet edilebilir. Cum’anın farzından sonra 10 rek’at namaz kılınır. Bunun ilk dört rek’atını kılarken, “Cum’anın son sünnetini ve ilk kazâya kalmış öğle [ikindi veya yatsı] namazının farzını kılmaya” diye niyet edilebilir.
İkinci dört rek’atı kılarken, “Vaktine yetişip kılamadığım son öğle namazının farzını kılmaya” diye niyet edilir ve farz gibi kılınır. Buna “zuhr-i âhir namazı” denir, mutlaka kılmalıdır. Cum’a namazı kabûl olmazsa, bu namaz o günün öğle namazı yerine geçer.
Sonra iki rek’at daha kılınır, buna da “Vaktin son sünnetini ve ilk kazâya kalmış sabâh namazının farzını kılmaya” diye niyet edilebilir.
Cum’anın sahîh olduğu yerlerde, öğleyi cemâatle kılmak ve ikâmet okumak mekrûh olur. (Reddül-muhtâr)
Seferî olana, Cum’a kılmak farz değildir. Fakat kılarsa farz sevâbını alır. (Fetâvâ-yı Hindiyye)
Kadınların, Cum’a günü, öğle namazını evlerinde kılabilmeleri için, cemâatin câmiden çıkmalarını beklemeleri şart değildir. Diğer günlerde de böyledir. (Hidâye)
Mahkûmların Cum’a günü öğle namazını cemâatle kılmaları mekrûh olmaz. Çünkü mahkûmlara Cum’a kılmaları farz değildir.
Hutbeye dünyâ sözü karıştırmak harâmdır. Hutbe nutuk, konferans şekline sokulmaz. Hutbeyi nutuk çeker gibi, şiir söyler gibi okumak câiz değildir.
Cum’a günü, imâm minbere çıkmadan, sünneti yetiştireceğini zanneden kimse, sünneti kılar, yetiştiremeyecekse sünneti kılmaz. Sünnet ile farz, farz ile sünnet arasında konuşulmaz. İmâm hutbede iken de konuşulmaz. Hadis-i şerifte “hutbe okunurken, arkadaşına sus diyenin namazı yok” buyurulmuştur, bunun manâsı, sevâbı olmaz demektir.
Çeşitli sebeplerden dolayı, Cum’a namazlarını kılamayanların, Cum’a namazlarını kazâ etmeleri gerekmez, o günkü öğle namazı kılınır.
Cum’a namazı hutbesinde, imâm hutbeyi bitirdikten sonra duâ ediyor, açıktan âmin demek câiz değildir. Namaz kılar gibi sessiz durmak gerekir.
Cum’anın edâ şartlarından biri noksânsa, fitneye sebep olmamak için, Cum’aya gitmek lâzımdır.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.