Akrabâ hakları...

A -
A +
Sıla-i rahm, yalnız akrabâyı ziyâretten ibâret değildir; her ne şekilde olursa olsun onları memnûn etmektir...
 
Büyük âlimlerden Abdülganî Nablusî (rahmetullahi aleyh), “el-Hadîkatün-Nediyye fî şerhit-Tarîkatil-Muhammediyye” isimli eserinde diyor ki: “Zî-rahm-i mahrem olan yani evlenilmesi harâm olan sâlih akrabâyı ziyâret vâcip; terki büyük günâhtır. [Hiç değilse, selâmla, mektupla gönüllerini alarak bu günâhtan kurtulmalıdır. Mektupla, sözle veya para ile yardımın zamanı, miktârı yoktur. Lüzûm ve imkâna göre yapılır.]”
[Zî-rahm-i mahrem akrabâ demek, erkek için, anne, bacı, hala, teyze gibi, kadın için, baba, kardeş, amca, dayı gibi evlenmesi harâm olanlar demektir.]
Yakınlarından münâsebeti kesmek büyük günâhtır. Erkek ve kadın zî-rahm-i mahrem akrabâyı ziyâret etmek vâciptir. Amcanın, [dayının, halanın ve teyzenin] kızları gibi mahrem olmıyan akrabâyı ziyâret vâcip değildir. (Hâdimî, Berîka)
Kitaplarda çok geçen “Sıla-i rahm” terimi, akrabâyı ziyâret etmek demektir. Akrabâyı ziyâret etmeden onlara çeşitli yardım yapmak ve gönüllerini almak da, sıla-i rahm yerine geçer. Çünkü sıla-i rahm, yalnız akrabâyı ziyâretten ibâret değildir; her ne şekilde olursa olsun onları memnûn etmektir. (Hadîka)
Hadîs-i şerîflerde buyuruldu ki:
“Allaha ve Kıyâmet gününe inanan sıla-i rahm etsin.” [Buhârî]
“Sıla-i rahmi kesen, Cennete girmez.” [Buhârî]
“En üstün amel, senden uzaklaşmış olan akrabâna sıla-i rahmde bulunmak, sana vermiyene vermek, sana zulmedeni affetmektir.” [Hâkim]
“İçinde sıla-i rahmi kesen kimse bulunan bir topluma rahmet melekleri gelmez.” [Taberânî]
“Allahtan en çok korkan kimse, mahremlerini en çok görüp gözeten ve en çok emr-i marûf ve nehy-i münkerde bulunandır.” [Taberânî]
“Mükâfâtı en tez verilen iyilik, sıla-i rahmdir. Bir ev halkı, kötü olsa bile, sıla-i rahm sâyesinde malı çoğalır, nüfûsu da artar.” [Beyhekî]
Herkese iyilik etmek, ödünç veya sadaka vermek çok sevâbdır. Akrabâya yapılan iyilik daha sevâbdır. Bir kadın, Peygamber Efendimize, bir yakını için “İnfâkta bulunsam, sadaka yerine geçer mi?” diye suâl ettirdiğinde buyurdu ki:
“İki sevâb olur. Biri sadaka, diğeri de sıla-i rahm sevâbı.” [Buhârî]
Bu husûstaki hadîs-i şerîflerden birkaçı da şöyledir:
“Paranızı önce kendi ihtiyaçlarınıza, artarsa çoluk çocuğunuzun ihtiyaçlarına sarf edin! Bundan da artarsa akrabânıza yardım edin.” [Müslim]
“Senden yüz çeviren akrabâna verdiğin sadaka daha fazîletlidir.” [Taberânî]
“Yakın akrabâ veya komşuya verilen sadakanın sevâbı 2 misli fazladır.” [Taberânî]
“Amcasının oğlu yardım istediğinde, gücü yettiği hâlde vermeyen kimse, Kıyâmette Allahın fazlından mahrûm kalır.” [Taberânî]
Yine hadîs-i şerîflerde buyuruldu ki:
“Rızkının bol, ömrünün uzun olmasını isteyen, sıla-i rahm etsin.” [Buhârî]
“Sıla-i rahm demek, ahbap ve akrabâsından gördüğü iyiliğe karşı ona iyilik etmek değil, kendisinden kesilen akrabâsını arayıp ziyâret ve iyilik etmektir.” [Tirmizî]
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.