Fetih ve Sultân Fâtih...

A -
A +
Fâtih Sultân Mehmed Hân; 2 İmparatorluk, 4 Krallık, 6 Prenslik ve 5 de Dükalık olmak üzere, toplam 17 devleti haritadan silmiştir...
 
 
Türk târihi, sayılamayacak kadar çok kahramân ve cihângîrlerle doludur. Fâtih Sultân Mehmed de bunların başlarında gelir. İstanbul’u, biz torunlarına mîrâs bırakan Fâtih’in hayâtı, Garp’ta ve Şark’ta asırlar boyu, her cephesiyle incelenmiş, hakkında nice kitaplar yazılmıştır. Tetkîk edildikçe derinleşen, derinleştikçe deryâlaşan bu cihângîrin sayılamayacak kadar çok üstün vasıfları vardır.
O, çok mükemmel yetişmiş bir hükümdârdır. Arapça, Farsça, Lâtince, Sırpça ve Yunanca’yı çok iyi bilen, Avrupa ilim ve tekniğini de en üst seviyede takip eden Fâtih Sultan Mehmed Hân, çeşitli ilimleri öğrenmek için devrin en mütehassıs âlimlerini kendisine hoca ta’yîn ederdi. Bunlar her gün muayyen sâatte gelip kendisine ders okuturlardı. Molla Yegân, Molla Akşemseddîn, Molla Akbıyık, Molla Gürânî, Molla İlyâs, Molla Abdülkâdir, Molla Hayreddîn, Hocazâde, Sirâceddîn Halebî, Hasan Samsûnî… gibi büyük âlimler ona hocalık yapmışlardır.
Fâtih, medreseleri bizzat teftîş eder, dersleri dinler ve mükâfâtlar verirdi. Sarayda, seferlerde, yolda, sünnet düğünü gibi cemiyetlerde büyük ilmî münâzaralar yaptırırdı.
Askerlik, târih, coğrafya, matematik ve astronomi ilimlerine karşı husûsî bir merâkı olan sultân, bilhâssa kelâm ve matematikte devrinin otoritelerindendi. Edebiyâta da merâkı çoktu; hattâ “Avnî” mahlasıyla şiirler de yazmıştır.
Fâtih Sultân Mehmed Hân, kendi devrine kadar olan atalarının kısmen yapmış oldukları akınları, plânlı bir fütûhât hâline getirmiş ve devletini, istikrârlı, yerleşmiş bir devlet yapmıştır. Otuz senelik saltanatı devrinde düzenlediği küçük-büyük seferler, memleketin coğrafî iş birliğini sağlamaya dayanır. Bu gâyeye ulaşmak için de, yaz-kış demeden, at geçmez kayalıklardan, geçit vermez nehirlerden geçerek durup dinlenmeden seferlere çıkmıştır.
Bilindiği gibi, 2 İmparatorluk, 4 Krallık, 6 Prenslik ve 5 de Dükalık olmak üzere, toplam 17 devleti haritadan silen Fâtih Sultân Mehmed Hân, büyük bir askerî dehâya sâhip ve târihin en büyük hükümdârlarındandır.  
Kumandânlığı ile diplomatlığı dâimâ berâber yürütürdü. Askerî ve siyâsî sâhada eşsiz bir dehâ idi. Ne istediğini ve ne yapabileceğini bilen, o işleri başarabilmek için gerekli tedbîrleri, yorulmak bilmeyen bir azim ve sabırla hâzırlayan bir insandı.
Daha 21 yaşında iken, İstanbul'u alarak, Bizans İmparatorluğu'na son veren, Bizans’ın da hükümdârı olan bu büyük Fâtih, bu fetihten sonra Arnavutluk'u, Bosna ve Hersek'i de almış, Yunanistan'ın fethini tamamlamış ve Balkanları idâresi altında birleştirmiş, Trabzon-Rum Pontus Devleti'ne de son vermiştir.
1481 senesinde 300.000 kişilik çok kudretli ve büyük ordusuyla yeni bir zafer yolunda iken, yukarıda belirttiğimiz gibi 3 Mayıs 1481 günü Gebze’de vefât etmiştir. Onun vefâtı ile Hıristiyânlık dünyâsı bayram yapıp kiliselerinde 3 gün çan çalmışlardır. Cenâzesi İstanbul’a getirilip 22 Mayıs 1481 günü, Fâtih Câmii bahçesindeki kabrine tevdî edilmiştir.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.