Prof. Dr. Ramazan Ayvallı

Çocuğun neye kâbiliyeti olduğunu sezmeli, kâbiliyetinin hangi ilim ve san'ata daha yatkın olduğunu anlayıp, o tahsîl ve san'at dalına vermelidir...

Hadîs-i şerîfte buyuruldu ki: "Evlâdınıza ikrâm edin. Ana-babanın sizde hakkı olduğu gibi, evlâdınızın da sizde hakkı vardır." [Taberânî]

Büyük âlim ve velî İmâm-ı Rabbânî hazretleri buyuruyor ki: "Bir müslümânın, bir kâfir ismini almaktan, korkunç arslanlardan kaçmaktan daha çok kaçması lâzımdır....."

Allahü teâlânın emrine hürmet, saygı ve yarattıklarına şefkat ve merhamet, kâidelerin en önemlilerinden biridir. İşte çocuklarımıza ve gençlerimize bu husûsların öğretilmesi ve yaşatılması son derece önemlidir.

Gençlerimizin okullarından, hocalarından, arkadaşlarından faydalı bilgiler almalarını, güzel alışkanlıklar kazanmalarını candan temennî ediyoruz. Hepsi için hayırlı başarılar diliyoruz.

Ma'nevî açıdan ve tabîî güzellikler bakımından çok zengin olan o kültür diyârını görmelerini, o mübârek toprakları ziyâret etmelerini herkese tavsiye ederim...

Dünyâ ülkeleri arasında çok önemli yeri bulunan Özbekistân, SSCB'nin çöküşüyle, 1990'da egemenliğini, 1991'de de bağımsızlığını almıştır...

Şevvâl ayında altı gün oruç tutarken, kazâya da niyet edilirse, hem bugünlerde oruç tutulmuş olur, hem de kazâsı ödenmiş olur...

Dînî bayramlar, milletimizin birlik ve beraberliğine ve dargınların barışmasına vesîle olduğu gibi, ölülerimizin bile sevinmelerine sebep olmaktadır...

Bazı zamanlar benzerlerine nazaran çok daha kudsî, mukaddes ve mübârektir. İşte dînî bayramlarımız, bu mübârek günlerimizdendir...

"Namâzdan başka bir şeyde rahatlık arayan bir kimse, makbûl değildir. Namâzı zâyi eden, elden kaçıran, başka din işlerini daha çok kaçırır..."

Namazı kazâya bırakmak çok büyük günâhtır. Bir kimse, kılamadığı bütün namazlarını kazâ etse, yine de bu günâhtan kurtulamaz. Ayrıca tevbe etmesi lâzımdır...

"Kıyâmette kulun ilk sorguya çekileceği ibâdet, namazdır. Namaz düzgün ise, diğer amelleri kabûl edilir. Namaz düzgün değilse, hiçbir ameli kabûl edilmez."

Bu ayda ibâdet ve iyi iş yapabilenlere, bütün sene bu işleri yapmak nasîp olur. Bu aya saygısızlık edenin, günâh işleyenin bütün senesi, günâh işlemekle geçer...

Bütünü itibâriyle çok kıymetli ve şerefli bir ay olan, üç ayların üçüncüsü, kamerî ayların ise dokuzuncusu olan ramazân ayı içerisindeyiz...

Oruç, insanların şefkat ve merhamet duygularını geliştirerek bunun topluma sevgi ve yardım şeklinde yansımasını sağlar...

İçerisinde bulunduğumuz ayın adı olan "Ramazân" kelimesi, "yanmak" demektir. Çünkü bu ayda oruç tutan ve tevbe edenlerin günâhları yanar, yok olur...

Resûlullah Efendimiz buyurdu ki: "Ramazân ayı gelince, Cennet kapıları açılır. Cehennem kapıları kapanır ve şeytânlar zincire bağlanır."

Nasip olursa, önümüzdeki pazar günü ilk terâvîh namazını kılacağız, ilk sahûra kalkacağız, pazartesi günü de ilk orucumuzu tutacağız...

"Hayâsız olan, emânete hıyânet eder, hâin olur, merhamet duygusu kalmaz, dînden uzaklaşır, la'nete uğrar, şeytân gibi olur." Hadîs-i şerîf