Filistin Devleti tez zamanda tanınmalı

A -
A +

Sanki Irak kargaşası başlayana kadar Filistin geçici sahne gibi kullanılmakta. Her şey yolunda giderken Filistin'de birden tepetaklak bir çirkin manzarayla yüz yüze geldik. Bunun iki sebebi var: Birincisi 11 Eylül. İkincisi de Ariel Şaron'un başbakanlığa gelmesi. 11 Eylül'le birlikte batıda İslam'a karşı bir nefret akımı başladı. Bu akımın tamamen ortadan kalkmadığını oralarda yaşayanlar, üzülerek anlatmaktalar. Şaron, o reaksiyoner havayı İsrail için şovenist bir rant olarak kullanmaya kalkıştı. Filistinli gençler, tahrik edildi. Kışkırtmaları MOSSAD'ın tırmandırdığına şüphe yok. Başbakan Şaron, böylece başkan Yaser Arafat'ın dolayısıyla Filistin milletinin kazandıklarını kaybetmenin ince taktiklerini güdüyordu. Çünkü, 11 Eylül'ün olduğu günlerde Bush, Filistin'in tanınmasından da söz etmişti. George Bush, o sözünü bir daha hatırlamadıysa da Şaron asla unutmadı. O tarihten bu güne Filistin'i terörist göstermek için elinden geleni yapıyor. Halbuki gerçekler olduğu gibi ortada. Ortadoğu barışı adına kaydedilmiş ne varsa "Kasap" onları bir satır darbesiyle parçalamış durumda. İsrail'in helikopter ve zırhlı araçları Filistin'in otonom şehirlerine girerek tam bir terör estirmekteler. Filistin'in karizmatik lideri Arafat'ı bile kıskıvrak çembere almış bulunuyorlar. Ne gariptir o şartlarda çocukların taş atması bile çok görülmekte. Bu şartlarda Filistinlilerden itidal beklenebilir mi? Ortadoğuda barış olur mu? Bütün dünya el Kaide'ye, Taliban'a karşı çıktı. Onların terörü lanetlendi. Peki, aynı dünya, Şaron terörüne niçin bigâne. Evet; barış adına alınan mesafe itibariyle 'Musevi terörü' demiyoruz, hatta 'İsrail terörü' bile demek istemiyoruz. Ancak pekâlâ ve pek haklı olarak 'Şaron terörü' demekte bir haksızlık görmüyoruz. Şaron'un Museviliğin fundamentalist kanadından ve ırkçı olduğu kesin. Dünya fundamentalizmle ırkçılığa karşı olduğuna göre Şaron, neden çok rahat bir şekilde bölge ve dünya barışını tehlikeye atabilmekte? Soru bir: İsrail halkı, niçin bu adaletsizliğe karşı suskun? Soru iki: Yukarıdaki ihtimal hakikaten varit mi, Saddam'ı devirmek için yapılacak operasyona veya kanlı müdahaleye kadar silahların susmaması için zavallı Filistinli çocuklar mı feda edilmekte? Ve son soru: Her fırsatta bölge ülkesi olduğunu hatırlatan Türkiye, niçin suskun? Bir takım konularda ittifak içinde olmak başka jenosit emeller taşıyan modern nazi tavra karşı olmak başka. O halde, Türkiye ve ABD başta olmak üzere dünyanın sorumlu devletleri, bağımsız Filistin devletini tanımalıdır. Hem de hiç vakit kaybetmeden. Eğer tanınmazsa bu kan, barut ve ateş durmayacak. Barış ve huzur hep uzaklarda kalacak. Şu sözü bir kere daha hatırlatalım. Şiddet şiddetin davetçisidir.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.