Bu prova; maç salıya!

2008'de sükse yaptık, 2010'u Fatih Terim'le, 2012'yi Guus Hiddink'le ıskaladık; 2014'ü Abdullah Avcı'yla harcadık; en kariyerli ve en kariyersiz hoca denemelerden sonra tekrar Terim'e döndük.

Fatih Hoca "en makul" kadro ile çıktı Kadir Has Stadına...

İlk yarıda en çok "çırpınan" Gökhan Töre, Burak Yılmaz ve Arda Turan'la etkili olmaya çalıştık. Ama gol, en etkisiz elemanla geldi; o dakikaya kadar sahada kaybolan Umut Bulut 35'te kafa, 39'da uzaktan şutla tabelayı rahatlattı.

Grupta 6 maç sonunda henüz gol atamayan Andorra'nın bugüne kadar yediği gollere bakarsak ilginç bir tablo çıkıyor ortaya; 5-4-3-2... Yani her maç daha az gol yiyen bir rakipti bizim maç öncesi...

Ama Milli Takım Fatih Terim'in hırs ve disiplinine çabuk uyum sağlamıştı. Transfer rakamlarına göre yapılan hesaplamaya göre 101 milyon euroluk Türkiye A Milli Takımı, 1 milyon euroluk Andorra'yı 2'de bırakmayacaktı. Terim'in G.Saray'dan iki gol silahı, ikinci yarıda da iş başındaydı. Önce Burak, sonra Umut skoru açtı.

Umut Bulut ay-yıldızlı forma ile "üçleme" yapan 13. isim olurken, iki golünde Gökhan Töre'nin asisti vardı. Keza Burak'ın golünde de bir başka Gökhan'ın, Gönül'ün pası...

Arda'nın kafa golü ise pastanın kreması...

***

Her maç "patlamaya aday genç yetenek" etiketiyle sahaya çıkan Nuri Şahin, Tunceli nufüsuna denk Andorra'ya bile patlamayacaksa, ne zaman patlayacak sahi? 

***

Evet, 3. Fatih Terim dönemi kolay bir maç, yeni bir heyecan, bol gol ve 3 puanla başladı.

Da, asıl maçımız salı günü Bükreş'te... Onu kazan, işte o zaman gerçekten "Bulut"ları dağıt ki, "Umut"un olsun!