Salim Köklü

Akıllı insan, herkesle iyi geçinen, dostluk kurabilen kimsedir. Hadis-i şerifte buyuruldu ki: “İyi geçinmek aklın başıdır.”

Âlim ve evliyayı seven, onlarla beraber olur. Onlarla beraber olan, şakî olmaktan, küfürden ve günah işlemekten korunur...

İyi bir Müslüman, münakaşa etmez. Herkesle iyi geçinir. Sabreder, affeder. Bir kalbi incitmekten çok korkar...

“İki nimet vardır ki, insanların çoğu bunların kıymetini bilmeyerek aldanmaktadır. Biri sıhhat, diğeri boş vakittir.”

Müslüman, Ehl-i sünnet âlimlerinin bildirdikleri gibi inanır ve fıkıh [ve ilmihal] kitaplarına göre yaşar.

Hadis-i şerifte buyuruldu ki: “Kendisine yumuşaklık verilen Müslüman kimseye, dünya ve ahiret iyilikleri verilmiştir.”

Bir evde kızan, öfkelenen kimse yok ise, orada huzur vardır. Kızan kimse varsa, orada, rahat, huzur ve neşe bulunmaz...

Kalp kırmak gibi büyük günah yoktur... Dünyadan ahirete gidecek insanların en kârlısı, üzerinde kul hakkı olmayanlardır.

Çocuklara iman, Kur’ân ve Allahü teâlânın emirleri öğretilir ve yapmaya alıştırılırsa, din ve dünya saadetine, mutluluğuna ererler.

Her mümin önce imanı, farzları, haramları öğrenmelidir. Bunun için de fıkıh yani ilmihal bilgilerini iyi bilmek gerekir.

Gerek zekât, fıtra, adak ve akika, gerekse sadaka şeklinde yapılan yardımlar, insanı kazalardan, belalardan korur.

Zebidi "rahmetullahi aleyh" buyurdu ki: "Ehl-i sünnet vel-cemaat ismi geçince, Eşariler ve Matüridiler kastedilir."

Muhammed aleyhisselama uymanın ufak bir zerresi, bütün dünya lezzetlerinden ve bütün ahiret nimetlerinden daha üstündür.

​İslam dini, bir milletin, bir ırkın değil, bütün insanlığındır. İslam’da ırk, renk ve dil ayrımı yoktur; Müslümanlar kardeştir.

“Günah işleyenlerin, boynunu bükmesi bana, ibadet edenlerin göğsünü kabartmasından daha iyi geliyor...”

Saadet-i ebediyeyi, ebedî mutluluğu ele geçirten sermaye, Peygamberimizin “sallallahü aleyhi ve sellem” dînine yapışmaktır.

İslamiyet’in içinde hiçbir zarar yoktur. İslamiyet, herkesle iyi geçinmeyi, vatanını, bayrağını sevmeyi emretmektedir.

İmam-ı Rabbani hazretleri buyurdu ki: "Kalbinizde üzüntü ve kuruntu olunca, gidermek için tövbe ve istigfâr okuyunuz!"

"Yazıklar olsun, ömür geçti. Bir hayırlı iş yapmadım. Dünyanın vefasız, yalancı olduğu, şimdi anlaşıldı..."

Nefsi ve şeytanı sevindirmeye ve Allahü teâlânın rızasından mahrum kalmaya daha ne kadar devam edeceğiz?..