YSK’yı aslında kim tehdit ediyor?

A -
A +
Cumhurbaşkanı Erdoğan "Bugüne kadar konuşmadım, hep sustum. Artık yetti. İstanbul seçimlerinde şaibe var, bu açık ortada. Yolsuzluk var" dedi diye CHP kanadında bir fırtına koparılıyor ki sormayın. Yazarından siyasetçisine varıncaya kadar herkes ağız birliği etmişçesine "Erdoğan seçimlerin yenilenmesi için YSK'yı tehdit ediyor" diyor. Peki bunu söyleyen zevat, günlerdir seçimlerin yenilenmesi ile ilgili neler söylüyor gelin bir de ona bakalım: Kemal Kılıçdaroğlu, "İstanbul seçimleri bir demokrasi tercihi noktasına gelmiştir. Ya demokrasiden yana ya demokrasi dışı bir uygulama olacak" diyerek seçimlerin iptal edilmesi durumunda demokrasi dışına çıkılacakları tehditleri savuruyor. CHP Grup Başkanvekili Engin Altay, İstanbul seçimlerinin yenilenmesi durumunda, YSK üyelerinin insan içine çıkacak hâllerinin kalmayacağını belirtip, "Kızılay'da sizi yürütmezler, sizin yüzünüze tükürürler" diye akıl almaz tehditler savuruyor. Yetmiyor, YSK üyelerini çoluk çocuğuyla tehdit edip, "Yarın çocuklarınızın, torunlarınızın yüzüne bakacak yüzünüz olmaz" diyor. CHP Sözcüsü Faik Öztrak, ''Ben Yüksek Seçim Kurulu hâkimlerini uyarıyorum. Oluşturacağınız kargaşanın ardından siz de kalkamazsınız'' diye tehdit ediyor. Cumhuriyet gazetesi, seçimlerin yenilenmesi durumunda her şeyin daha kötüye gideceğini haber yaparak ekonomik tetikçilik yapıyor. Kimi yazarlar, "İstanbul seçimleri yenilenirse bu kez saray da düşer" diye aşağılık yazılar yazıyor.  Yani anlayacağınız onların istediği kişiyi veya kurumu istediği şekilde tehdit edebilme hakkı var. "Bak seçimleri yenilerseniz sokak eylemleri başlatır, sizi demokrasi dışı hamleyle iktidardan da indiririz" imasında bulunma hakkı da var ama Erdoğan'ın ağzını açıp iki kelime etme hakkı yok! Yalova'da ve Artvin'in Yusufeli ilçesinde onlar istedi diye seçimler yenilenirse bunun adı demokrasi oluyor. Ama bir dünya oyun çalındığı, sayısız usulsüzlüğün yaşandığı İstanbul'da seçimin yenilenmesini istemek diktatörlük oluyor. Erdoğan veya AK Parti'den herhangi bir isim ağzını açıp iki kelam edince hukuksuzluk, onlar kafasına göre tehditler savurunca özgürlük oluyor. Peki seçimlerin yenilenmemesi için hangi gerekçeye sığınıyorlar? "Adalet Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı ve YSK sizin elinizde ve emrinizde. Zamanında iş işten geçmeden sahip çıksaydınız sandıklara" diyorlar. Bakın bu sözler bile, seçimlerde bir şaibe olduğunun, usulsüzlük yapıldığının, oyların çalındığının itirafıdır. Adamlar açık açık, "Biz oyları çalarken yakalamadıysanız iş işten geçmiştir" diyor. 1 Nisan'dan bu yana aynı şeyi söyleyip duruyoruz. AK Parti'nin elinde, seçimlerin yenilenmesine neden olacak ciddi belgeler mevcut. İstanbul'daki oyların yüzde 10'u yeniden sayıldığında fark 29 binlerden 13 binlere düştü. YSK, en başından itibaren oyların yeniden sayımına karar vermiş olsaydı, yapılan yolsuzluğa ve usulsüzlüğe rağmen aslında İstanbul seçimini kimin kazandığı net olarak ortaya çıkacaktı. Oylar yeniden sayılmadığına göre şimdi Erdoğan ve AK Partililer partilerinin hukukunu korumayacak mı? Bir yolsuzluk veya hukuksuzluk var ise bunun üzerine gitmeyecek mi? Erdoğan'ın ve Binali Bey'in en başından itibaren söylediği gibi... Bırakalım YSK yapılan itirazları değerlendirsin ve alacağı kararı hepimiz başımızın üstünde kabul edelim. Yok, eğer ısrarla ve inatla, "Seçimler yenilenirse kaos çıkar, kargaşa çıkar, sokaklar karışır" diyorsanız... Valla onu da sizin paşa gönlünüz bilir!  
Sevim Koş, İmamoğlu ramazan mesajı atmış!

Ekrem İmamoğlu, "Ramazan ayı mübarek olsun. 11 ayın sultanı ramazan ülkemize, dünyaya bolluk, bereket ve mutluluk getirsin" diye mesaj attı.
İmamoğlu'nun bu mesajının ardından akıllara CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu'nun geçmişte ramazan ayında attığı bir Tweet geldi. Kaftancıoğlu paylaşımında, "Atılmadık bir ramazan tebrik mesajı kalmıştı!" ifadesini kullanmıştı. Her fırsatta İslam’a kin kusan Canan Kaftancıoğlu acaba bu mesajı atan İmamoğlu'na bir tepki gösterecek mi merak ediyorum. İnşallah, “Sevim koş Sevim, CHP’de ramazan kavgası çıktı” dedirtmez bizlere…
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.