"Bu çanta senin değil mi?"

A -
A +
 “Karakolda polislerin önünde o zamanların meşhur şifreli James Bond çantası vardır”
 
Bir koltuğun altına üç beş karpuzu sığdırmak dediğimiz yıllardayız.
Satış, tahsilat, abone, yeni ürün tanıtımı köy köy gezdiğimiz her ilçede bürolarımızın olduğu gece gündüz koşuşturduğumuz yıllardan bir gün.
Gece ilçelerdeki mağazalarda sayımlar yapılır, hesaplar kontrol edile edile, Nazilli’ye doğru dönülür; saat gece yarısını çoktan geçmiştir.
Nazilli’de hesaplar teslim edilir ve gönül rahatlığı ile eve istirahate gidilir.
Öğle saatlerinde Hasan Abi'mizin evine polisler gelir ve onu karakola çağırırlar. Hasan Abi de şaşkın bir hâlde hazırlanıp karakola gider.
Karakolda polislerin önünde bir adet o zamanların meşhur şifreli James Bond diye tabir edilen ortası paramparça olmuş darmadağın bir çanta durmaktadır.
Sorarlar:
“Hasan Bey bu çanta size mi ait?”
Garibim uyku mahmuru, karakol stresi, “Yok amirim” der, “bu çanta bana ait değil.”
“Ama içinde size ait kaşe, evraklar muhabir kartı vs. var?”
Hasan Abimiz de:
“Amirim benim çantama benziyor ama benimki böyle delik ve parçalanmış değildi” der.
Karakoldaki polisler duruma gülerek olaya açıklık getirirler.
Meğer bizim kıdemli Hasan Abi'miz gece işlerini bitirip kepenkleri kapatıp acele ile arabaya binip evine gidiyor. Çanta aklına bile gelmiyor. Onu kapının önünde unutuyor.
Sabah karşı oteldeki müşteriler “Türkiye gazetesi bürosu önünde şüpheli çanta!” ihbarı yapıp polis çağırıyorlar.
Aydın’dan bomba imha uzmanı ekipler geliyorlar. Etrafı güvenlik çemberine alıyorlar. Kanca ile yavaş yavaş boş bir alana çekip fünye ile patlatıyorlar ve çanta içindeki evraklar hesap makinesi kaşe senetler, faturalar havaya uçuşuyor.
Hasan Abi'miz, durumu anlayınca unutkanlığına şaşırırken karakolda da gerekli işlemler yapılıyor.
Abimiz tekrar çantasını koltuğunun altına alıp evine geliyor.
Fakat aylarca tahsil etmeye gittiği senetlerin kenarlarındaki yanıkları ve kokusunun sebebini müşteriye anlatmaktan bıkıp usanıyor…
Cefakâr Hasan Abi'miz hâlâ Nazilli merkezde aynı şevk ve hevesle Türkiye gazetesini abonelerine dağıtmanın şevkini yaşamaktadır. Rabbim hepsinden razı olsun...
            M. Masum Hattatoğlu-Nazilli
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.