“Herkesin ziyaret ettiği kabir”

A -
A +
“Adiller tarafına geçince özellikle Azim Sofu’nun mezarını ziyareti kimse ihmal etmez, Fatihalar okurdu...”
 
Sarıveliler’in Adiller Mahallesini ve oradan yetişen Hak âşığı Azim Sofu’yu anlatmaya devam ediyoruz...
Namazdan sonra hem mezarlıklar ziyaret edilir, atalar, dedelere, Fatihalar okunur, her taraftan gelen büyüklerin elleri hemen orada öpülerek haçlıklar alınırdı. Beklenti yüksek değildi. Çok az bir şeylerle gönüller hoş olurdu. Kâğıtla kaplanmış bir şeker, bir lokum, bir ala şeker kalpleri hoşnut ederdi. Rahmetli Kaba Kerim’in şekerleri biraz farklı olurdu. Ama olsun. Çocukları memnun etmeye yeterdi. Mevsim yaz olursa Kitir’in karlı pekmezi her şeye değerdi. Bayram namazı sonrası caminin duvarının önünde karşı köylerin çocukları ile kendi aralarında oluşuveren bilgi yarışmalarının farklı bir zevki vardı.
Kurban Bayramı olduğu zaman hemen evlere koşulur, günler aylar öncesinden hazırlanan, özenle beslenmiş, yıkanmış, süslenmiş kurbanlar kesilir, böbrek ve ciğerleri pişirilerek hemen tadılır, sac kavurmalar yapılarak misafirlere ikram edilirdi. Komşular toplanır, herkesin evleri ziyaret edilerek kurban etlerinin ikram edildiği sofralara oturulurdu. Kurbanını kesip etini kavurmuş olanlar, yollara çıkar, komşulardan çıkan misafirler sofralara davet edilir, onların da kurban etinden tatmalarından büyük haz duyulurdu. Kurban kesebilen için de kesemeyen için de bayramdı. Fakiri de zengini de kurban etinden mahrum kalmazdı. Çünkü o gün bayramdı, herkes bayrama yaraşır şekilde neşeli olmak durumundaydı.
Cuma ve bayram namazlarından sonra mezarlık ziyareti esnasında babalar çocuklarını da yanlarına alarak öncelikle kendi atalarının mezarlarını ziyaret ederdi. Mezarlığın içinden geçerken diğer aile mezarlıklarını da tanıtırdı. Şu caminin yanındaki mezar Kurra Efendi’nin, şu Sarıveli’nin, önündeki Salih Efendi’nin, Fakih Efendi’nin, Hasan Efendi’nin, şu zevcesi Ayşe Hanım'ın, şu Fatma Teyze'nin, duvarın dibindeki Sivri Alisi'nin, yanındaki hanımı Anış Teyze'nin, önündeki Gedi Ahmed’in, ilerisindeki Musa Çavuşgilin, Molla Salihgilin, Kasımgilin, Alikeyaların, Hatipların…. İleri tarafta Küçükkarapınar’ın mezarlığı var. Orada deden Hocalar sülalesinden Hüseyin Efendi’nin, hanımı Gargaralı Ayşe Hanım’ın, şurada Mustafa Barçın Bey'in annesi Fetik Hanım’ın, Molla İsmail Efendi’nin kabirleri var…. diyerek mezarlığı tanıtırdı.
Adiller tarafına geçince de herkes bir kabre yönelirdi… Ama istisnasız herkes… DEVAMI YARIN
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.