"Niye sordum biliyor musun?"

A -
A +
Bu köşeyi takip edenler birkaç gün evvel yayınlanan hatıradaki taksi şoförünü hatırlar...
 
Efendim, bu köşeyi takip edenler hatırlayacaktır, birkaç gün evvel paylaşmış olduğumuz hatırayı. Hani, Mehmed Emin Tokâdî Hazretlerine birlikte gittiğimiz taksinin şoförü ile olan bir konuşmamız ve hatıramız vardı ya.
Evet işte o hatıramızın hemen ertesi günü idi. Yine taksi ile Sirkeci’den Fatih’e acele gitmemiz gerekiyordu. Bu sefer müşterisiz taksi bulabilmek için tren garından ta vapur iskelelerinin önüne kadar yürümüştüm.
İlk rast gelen taksiye bindim. Şoförün yanındaki koltuğa oturdum. Selam verip “Fatih'e gitmek istiyorum” dedikten sonra bu yeni şoförün yüzüne baktım. Anladım ki bu, önceki şoför değil, üstelik bu arkadaş daha da genç birisi. Ama genç de olsa kendisi ile yol boyunca sohbet edilebilecek sevimli bir simaya sahipti.
Mesafeleri sohbet ile katetmek daha sevimli geldiğinden, bu gence de güler yüzle ve samimi tonda soruverdim:
-Eee sen nerelisin bakalım?
Tabii belki de hiç alışık olmadığı bu soruş şekline, o da şaşkın ve meraklı bakışları ile “Çankırı abi” dedi.
O an hatırıma, Çankırılı bir evliya zatın ismi gelmedi ki sohbeti uzatayım. Hemen yine aynı tatlı bir tebessüm ile yüzüne bakarak; “niye sordum biliyor musun?” dedim ve başladım bizim o meşhur Gümüşhaneli taksici şoför ile aramızda geçen tatlı hatırayı anlatmaya...
Hani ben “Madem Gümüşhanelisin hiç Ziyâeddîn Gümüşhânevî hazretlerinin kabrini ziyaret ettin mi?” diye sormuştum da o da bana “Mehmet Emin Tokadî Hazretlerinin kabri nerede biliyor musun?” demişti.
O taksici ile aramızda geçen bu konuşmayı gayet güzel ve dikkatle dinleyen bu genç şoför kardeşimiz de o hatıranın da etkisi ile birden aşka gelerek, “abi ya beni de ona götürür müsün?” dedi birden.
-Elbette kardeşim, haydi sen de dön! Hemen şuradan, birlikte ziyaret edip bereketlenelim, dedim.
Elhamdülillah. Mehmed Emin Tokâdî Hazretlerinin huzurunda ikimiz de huzur bulup dönüşe geçerken, bu genç “abi ne dua ettiğimi sana söyleyeyim mi?” dedi.
-Hayır söyleme sende kalsın, dedim. Dedim ama o da anlatmak isteyecekti ben de dinlemek istiyordum. İyi ki de ısrar etmiş ve anlatmıştı. Çünkü bu şoförün anlattıkları da gerçekten insanı hayrete düşürecek kadar vardı… DEVAMI YARIN
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.