Avrupa’daki yıllarım...

A -
A +
“Size Avrupa’da yaşadıklarımı günlük tutamasam da yıl yıl da olsa anlatmaya çalışacağım...”
 
 
Ben Amasya’nın Merzifon ilçesinde ikamet eden 28 sene İsviçre’de çalışan, 38 senedir de Türkiye gazetesi abonesi olan 82 yaşındaki bir okuyucunuzum. Daha önce gönderdiğim birkaç hatıramı yayınladığınız için çok teşekkür ediyorum.
Size ömrüm olursa birkaç hatıra daha gönderiyorum. Yayınlarsanız teşekkür ederim. 21.6.1978 günü ailem Arife Hanıma sol böbrek nakli olmuştu. Zürih Kanton Hospital hastanesinde 39 gün kaldı. Hastanede Zürih-Solothurn arası 100 km... Buraya 20 seferden fazla gidip geldik. Durumu düzeldi. İki çocuğumuz olduğu için ağabeyim Fevzi, kızı Nurdane’yi gönderdi ve sıkıntımız kalmadı şükür.
12.9.1978’de ağabeyim ve yengem de ziyarete geldiler. Yeğenim Selami bizi davet etti. İsviçre’nin Zürih, Lozan, Cenevre gibi şehirlerini gezdik. Dört gün de Paris’e gittik. Bir ay kadar kalabildik. 1978 senesi bitti 79 senesine girdik. Aileme %50 malullük aylığı bağladılar.
Oğlum Ferhat 8 yaşına girdi. 29.5.78 günü hastanede sünnet ettirdik. 3.6.78 günü sünnet mevlidini Fatih Mescidinde yaptırdık. Mescitte ve evde davetlilere pide ikram edebildik. 6.7.78 günü kardeşlerimle beraber araba ile izne gittik. Babam, annem ağabeylerim de iyiydi.
Baldızım Muazzez ile yeğenim Ömer Dalkıran’ın düğünlerini yaptık. Onlar da biz de İsviçre’ye geri döndük.
1976 senesinde, Solothurn Belediyesi eski bir hastane binasında bize 50 metrekare bir oda verildi. 4 sene idare ettik. Sonra “tamir yapacağız” diye boşaltmamızı istediler. Kiralar pahalı olduğu için bir bina almaya karar verdik. Tren istasyonunun güneyinde 409 metrekare arsa içinde 110 m2 kırk yıllık üç katlı bir binayı 230 bin franka aldık. 95 bin frank verdik. Gerisi taksitle. Fakat tapuya “binanın sonu Diyanet Vakfına ait olacak” diye şerh koyuldu. Fakat Diyanet Vakfı İsviçre’ye bir şube açamaz ise devir olamaz diye şart koştular. 1985’te izne giderken Ankara’ya uğradım. Tayyar Altıkulaç Diyanet İşleri Başkanı idi. Kemal Güran Hoca da Vakıf Başkanı idi. Kemal Hoca’ya durumu anlattım. “Olur” dedi. Zürih’teki Din İşleri Müşaviri ile anlaştılar. 1987 senesinde tapuyu Vakfın Zürih Şubesine devrettik. Bir de din görevlisi vazifelendirildi. İzmir’den altı seneliğine bir din görevlisi geldi. Binanın üst katı da hocamıza ev oldu. DEVAMI YARIN
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.