Fakir babası bir fakir!..

A -
A +
Kendi ailesinin geçimini zor karşılayacak durumda olmasına rağmen o hep öğrencilere yardım ederdi...
 
 
Üniversite yıllarımda arkadaşımla birlikte şahidi olduğum hatıramı anlatmaya bugün de devam ediyorum:
“İ.Ü. Edebiyat Fakültesi’nde okuyan Sivaslı bir arkadaş daha önceden tanıdığı bir hocayı çay içmek üzere çay ocağına davet etti. Hoca ise bekleyenler olduğu için gelemeyeceğini söyledi. Arkadaşla elini tekrar öpüp ayrıldık. Çay ocağına oturup çayları içerken ben dedim ki arkadaşa:
-Bu kimdir?
Arkadaş da “Ya sen onu bilmiyor musun? O, Gönenli Mehmet Efendi’dir” dedi.
Arkadaş kısa anlatımda bulunduktan sonra, ben de gıyaben onu tanıdığımı söyledim. Çoğu ortamda bildiğim kadarıyla ve güçlendirdiğim bilgilerle Gönenli Mehmet Efendi’yi anlattım. Çoğu kez anlattıklarımdan bir tanesi, öğrencilere yardım etmesi oldu. Zannedersem okul yıllarım idi. Bir büyüğümüz onunla ilgili bir yardım hikâyesini anlatmıştı. Anlatılan bu hikâyeyi yıllar sonra hayatımızda önemli yeri olan internetten de okudum.
Gönenli Mehmet Efendi, benim de şahit olduğum üzere çeşitli mekânlarda öğrencilere para dağıtıyor, fakirlere yardımlarda bulunuyor. Geliri belli, az miktarda aylık alıyor. Aldığı aylık kendi ailesinin geçimini zor karşılayacak durumda. Dağıttığı paralara ve yardım şekillerine bakıldığında yaptıkları imkânsız gibi görülüyor. Benim düşüncem o ki başkalarından para istediği de algılanmıyor. Dağıttıkları gizli gelir gibi görülüyor. Durum yetkililerin de dikkatini çekiyor. Onlar da haklı olarak işin peşine düşüp olan bitenleri anlamak amacıyla karakola çağırıyorlar...
Kural insanı olması nedeniyle o da hemen karakola gidiyor. Saygıyla karşılanıyor bir odaya çağrılıyor. Kendisinden paraların kaynağının ne olduğu anlatması isteniyor. Daha anlatmaya başlamadan bir görevli kapıya vurup daha içeri girer girmez. Bir anda karşısında Gönenli Mehmet Efendi’yi görür ve şaşkınlık içerisinde “Hocam! Nerelerdesin, günlerdir seni arıyorum. Bulamadım. Birisi “öğrencilere versin” diye para gönderdi. Buyurun” der.
Bunun üzerine orada bulunan ve onu sorguya çekenler şaşırırlar. O da “durumu görüyorsunuz” der. Ben işte o gün kendisini ilk gördüğümde üniversite öğrencisi olarak bana da harçlık vermek istemesine bizzat şahit olmuştum...
         Bayram Ören-Devrek/Zonguldak
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.