Aynı otobüsü iki kez kaçırmak!

A -
A +
 “Aklım sıra Bolu’da dinlenme tesislerinde kaçırdığım otobüsümü yakalayacağım…”
 
Ne zaman kendimde bir yetenek bir şans olduğu hissine kapılsam, hiç gecikmeden bu ucb (kendini beğenme) hâlinin zıddını yaşarım. Huzur mekânlarında bile…
Bir keresinde İstanbul’dan memlekete gitmek için biletimi aldım. Koltuğuma çökerken “bir haftada üç bin şu kadar yol katettim. Yol arkadaşlarım, koltuk komşularım hep kültürlü kimselerdi. Onlardan çok şeyler öğrendim. Çok şanslı bir insanım” diye övündüm. Bu duygunun da zıddıyla karşılaşacağım hiç aklıma gelmemişti. Hâlbuki Ehl-i sünnet âlimleri ucbu (kibri) kalp hastalıklarından görmüşlerdir.
Harem Otogarında bir sebeple otobüsümü kaçırdım. İnsan bindiği otobüsün gittiğini görünce içi cızz ediyor. Bir an her şeyin bittiğini düşünüyorsunuz. Sonra umutsuz ve endişe ile bir çare bir çözüm arıyorsunuz. Tamam hata benimdi. Şafii ve Maliki mezheplerinde yaşlılar hastalar seferîler akşam ve yatsı namazlarını cem edebildiğini bile bile…
Neyse ki harekette son kontrolü yapan başka bir otobüse polis yardımıyla bindim. Aklım sıra Bolu’da dinlenme tesislerinde kaçırdığım otobüsümü yakalayacağım…
Aceleyle, bir bakıma otostop yaparak bindiğim otobüsün nereye gittiğini, hangi dinlenme tesisinde durduğunu hiç düşünmemiştim bile. Büyüklerimiz “acele karar çok tehlikelidir hata yapma ihtimali çoktur” derlerdi. Kararımı verdim, kendi eşyalarım ve emanet eşyalar gitsin, ben de Bolu’dan tekrar İstanbul’a dönerim.
Otobüse bindim ama bindikten sonra aklım başıma geldi. Otobüs yola devam ederken ben de aldım elime tespihi başladım istiğfar etmeye…
Hatırıma Enver Abinin anlattığı bir hatıra geldi. Bir gün matbaada usta geliyor. “Efendim matbaa durdu. Parça da Türkiye’de yok” diye bildirince Enver abi eline tespihi alıp başlıyor istiğfar okumaya. İstiğfar birkaç yüzü bulmuşken usta tekrar geliyor, “Efendim matbaa düzeldi” diyor… Allah onlardan razı olsun…
Benim de istiğfarım birkaç yüzü bulmuştu ki hem de yokuş aşağı bir yolda kenarda bekleyen kendi otobüsümü gördüm. Heyecanla hemen koltuktan fırladım. Kaptana seslendim:
-Benim kaçırdığım otobüs sağ tarafta duran otobüstü. Ben ona yetiştim. Beni indirebilir misiniz?
Sağ olsun kaptan biraz ileride de olsa durdu. Kendi otobüsümün de tamiri bitmek üzere imiş ki geçip yerime oturdum ve biraz sonra yola devam ettik... DEVAMI YARIN
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.