O an kendimden utandım!..

A -
A +
"Bu bana öyle bir ders verdi ki. Bu yaşıma kadar beni bu kadar hızlı dönüştüren bir olay yaşamamıştım...”
 
Yıllar önce tüylerimi diken diken eden bir anımı sizinle paylaşmak istiyorum...
Bu olayda beni tam olarak neyin derinden etkilediğini bilmiyorum ama bildiğim bir şey var, o da, o günden sonra artık benim eski ben olmadığıdır...
O zamanlar Armağan'da çalışıyordum. Yıl 2016 ve ya 2017 diye tahmin ediyorum. O yıllarda odama çok fazla öğrenci girer çıkar dertleşirdik. Bir gün çok sevdiğim bir erkek öğrenci kardeşim yanıma geldi. %80’den fazla fiziksel engeli olan, o vakitler okulumuzda okuyan bir öğrenciydi. Metal bir yürüteç ile yürüyordu. Zar zor yanıma kadar gelir sohbet ederdik... Neyse bir gün gene yanıma geldi. Konuşuyoruz derken sanıyorum öğretmen zili çalmıştı. Bir an panikledi. Derse geç kalacağı için korkmuştu. Ben de, “canım bu seferlik ‘Ayşe Nur abla bir iş verdi o yüzden geç kaldım’ dersin öğretmene” dedim.
Ben pekâlâ cevabından emindim. Çoğu çocuk gibi sevinecek, kurnazca gözleri parlayacaktı. “Tamam Ayşe Nur abla” diyecekti. Ama öyle olmadı… Biraz durdu ve bana bakarak ki o bakışı ve o sesi hep hatırlıyorum:
“Ama Ayşe Nur Abla, Allah yalanı da yalan konuşanı da sevmez'' deyiverdi.
Derin bir sessizlik oldu. Utandım. Konuşacak kelime bulamadığım ender zamanlardan biriydi.
Ben bilmiyor muydum, yalan söylemenin büyük günah olduğunu? Bilmiyor muydum, yalanın küçüğü büyüğü olmadığını? Bilmiyor muydum her ne sebeple olursa olsun yalana teşvik edilmemesi gerektiğini? Pekâlâ biliyordum. Demek ki neymiş? Bazen bilmek yetmezmiş...
Bunu bir çocuktan, daha hayatı anlamlandırmaya yeni yeni başlamış bir çocuktan o kadar ciddi bir üslup ile işitmek de gerekebiliyormuş. Bu bana öyle bir ders verdi ki. Bu yaşıma kadar beni bu kadar hızlı dönüştüren bir olay yaşamamıştım. Nasihatte, örnek olma hâli de alınması gereken ders de o olayın içindeydi.
O günden sonra bendeniz şakadan bile olsa asla yalan söylemem. Ruh saflaşmaya başladığında göz ucuyla bile söylenen yalanları anlıyorsunuz.
Her zaman, her şartta, her yerde, her kişiye doğruyu konuşan hiçbir zaman ne konuştuğunu hatırlamak zorunda kalmaz. En büyük engel, sevgiyi, samimiyeti, dostluğu, birliği, bağlılığı, güveni sarsan yalandır. Allahü teâlâ, hepimize gönül saflığı ve dürüstlüğü versin...
         Ayşe Nur Canbolat-Pendik/İSTANBUL
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.