Ustamın arkadaşları...

“Ustam onları alıp yan dükkâna götürdü... Bir hafta sonra da teker teker gelmez oldular...”

 

Geçtiğimiz sene size bir hatıra göndermiştim. Yazıyı 7-8 Mart 2017 tarihinde "Annemin ilk göz ağrısı" diye yayınlamıştınız. Size çok teşekkür ederim. Hiç tanımadığım aboneler geldi, benimle tanışmak için. "Kardeşim, senin hayatın romanmış” dediler. Tam da doğum günüme denk geldi 7-8 Mart… Bütün arkadaşlara akrabalara telefon ettim.  O gün herkes Türkiye gazetesi aldılar. Allah sizden razı olsun… Bizim Sayfa’dan çok şey öğrendim, kesip saklıyorum...

Başımdan geçen bir ufak hikâyem daha var onu yazıp göndereyim dedim. Siz tamamlarsınız, şimdiden teşekkür ederim...

İstanbul’da on sene bekâr çalıştım. Kendimi sigortalı yaptıramadım. 22.08.1980 tarihinde evlendim. Kayınvalidem “sigortasız olma” dedi. Sigortalı bir yer aramaya başladım. Ramazan Bey isimli bir kimse “gel bizim ustaya senin gibi eleman lazım” dedi. Gidip görüştük “tamam” dedi. “Gel sigorta yaparım” dedi. Artin Ustanın ömrü, 40 senedir Beyazıt Gedikpaşa semtinde geçmiş. 6.10.1980 tarihinde işe başladım. Usta ile birlikte dokuz kişi çalışıyoruz. Evden müzik setimi getirdim. Ustam Türk Sanat müziğini dinliyordu. Üsküdar Musiki cemiyetinde ders almış. Onlardan başka akşam 5 oldu mu arkadaşları tek tek geliyordu. Dört kişi oluyorlar ve benim karşımda masa hazırlıyorlardı. Haftanın altı günü böyle… Ben bir ay sabrettim Biraz kafayı bulduğu zaman “oğlum Müzeyyen’in kasetini tak!” gibi istekleri oluyordu. Duman altı oluyordum. Saat gecenin onuna kadar sürüyordu… Çok üzülüyordum… Rahat çalışamıyordum. Bir ay oldu sigortam yapıldı ama huzurum yok… Bir cumartesi günü dedim ki:

“Bak ustam, ben buraya geleli bir ay oldu. Rahat çalışamıyorum bu içki meseleniz yüzünden. Bu böyle devam ederse ben pazartesi günü yokum. Hafta sonu bunu bir düşünün” dedim...

Pazartesi geldim, iş elbisemi giymedim. Ustam geldi “Ne oldu evlat iş elbiseni giyinmemişsin” dedi. “Usta bugün burada içki âlemi olacaksa ben bırakıyorum” dedim. “Yok, ben düşündüm burada içmeyeceğiz. Yan tarafta içeriz” dedi. “Sen de arkadaşlarına burada içmeyeceğiz de” dedim...

Ancak arkadaşları yine saat beş dedim mi teker teker gelmeye başladılar. DEVAMI YARIN