Madenci ihtiyarın itirafı!..

A -
A +
“Hilekârlık yapan, hilekârlığıma ortak olan amirlerin de huzursuzluğunu duyuyorum...”
 
 
Madenciler kahvesinde dinlediğim bir madenciyi anlatmaya bugün de devam ediyorum...
Dedim ki madenci ihtiyara:
-Evet, can kulağı ile dinliyorum amca…
Yaşlı ve hastalığı ileri safhada olan adam:
-Ben, çektiğim ıstırabı hak ettim. Aslında daha fazlası olabilirdi, daha fazlasına müstahakım. Anlatayım. Allah görüyor ve biliyor ki çok hak yedim. Hem işimde ve hem köydeki hayatımda çok hak yedim. Biliyorsun, Zonguldak maden memleketi. Altı, üstü taşkömürü. Allah bunu bizlere nimet olarak göndermiş. Madene kapak attığın zaman gelir yüksek. Ben de yüksek gelir sebebiyle madeni tercih ettim. Askerlik öncesi küçük yaşta madene yazıldım. Geliri iyi fakat çalışmak çok zor... Ben de bu zorluğu aklımı kullanarak hile ile kolaya çevirdim.
-Nasıl?
-Ne yalan söyleyeyim. Benim yakınlarım güçlü ve sözleri tutulan insanlardı. Bu durum da madendeki işimi kolaylaştırıyordu. İşleri, adamını bulup yıllarca doğru dürüst çalışmadan kazmacılık yevmiyesi ve diğer hakları alarak sürdürdüm. İçeriye girdiğim toplam bir yılı bulmaz. Amirimiz beni sevdiği ve ona bazı imkânlar sunduğum için içeride olmadığım hâlde yevmiyemi tam yazıyordu. Maden kalabalık olduğu için kimse farkına varamıyordu. Farkına varanlar olsa da belki korkuyorlardı.
Ben, A, B grubu olduğu için grubumda 1-2 gün görünüyordum. Diğer boş grubumda ve grubumdaki 28-29 günde köyümde oluyordum. Köyde işlerimi yapıyor, yaptırıyordum. Ay sonunda maaş almaya gidiyor ve oralarda biraz göze görünüyordum.
Durumumuz iyi olduğu için ay başlarında ya da sonlarında ufak yollu bir davarı kesiyor, köyden süt, peynir, sebze ve meyve gibi yiyecekleri alıp gidiyordum. Ayrıca köylerimizdeki düğünlere amirleri davet ediyor ve onlara diğer madencilerle bakıyorduk. Başını ağrıtıyorum. Eskiler derlerdi “alan memnun veren memnun.” Bizde de böyle oldu.
Fakat böyle bir duruma Allah memnun olur mu hiç! Anlayacağın, biz kul hakkına girdik. Çalışanların haklarını ellerinden aldık, hile yaptık, devletin hakkını yedik. Büyük günah işledik. Yaptıklarımız, bize fayda vermediği gibi ağır hastalığa yakalandım. Belki 40 yıldır hastayım ve çok acı çekiyorum. Ağrı kesiciler de artık fayda vermiyor...
İhtiyar bunları söylerken gözlerinden pişmanlık yaşları akıyordu… Allah taksiratını affetsin.
         Bayram Ören-Devrek/Zonguldak
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.