Gözleve’de bir nefer...

“Gözleve Savaşı, Kırım’da yalnız Türk kuvvetleriyle kazanılan bir zafer olması bakımından da önemliydi...”

 

Hayatında dört padişah görmüş, II. Abdülhamid Han zamanında Beşiktaş Muhafızlığı görevinde bulunmuş Yedi Sekiz Hasan Paşa’nın hatıralarından bir bölümü okuyucularımızla paylaşmak istiyorum...

Osmanlı ordusunun Gözleve’ye gelişini haber alan Rus başkomutanı, bu tümenlerin ilerleyip Rus ordusunun bağlantısını kesmesi ihtimaline karşı harekete geçti. Rus ordusu, 17 Şubat 1855 günü Osmanlı mevzilerine karşı şiddetli bir topçu ateşi açtı. Bu ateş, daha sonra Osmanlı kuvvetlerinin sol tarafına yoğunlaştı. Savaş gemilerimiz de top ateşiyle Osmanlı piyadesini destekliyordu. Aslında bu savaş; hem kara, hem de deniz kuvvetlerinin iş birliği ile yapılan bir savaştı. 4 Rus birliği, bir ara Osmanlı ordusuna iyice yaklaşmıştı. O gece Osmanlı neferlerinden Çorumlu Hasan, karargâhta nöbet tutuyordu. Birdenbire önünde üç hayal belirdi. Hasan, hiç tereddüt etmeden bunların üzerine atıldı. Yumrukları sertti, güçlüydü. Demir dövmekten çelikleşen yumruklarıyla bunları yere yatırdı. Belinden çıkardığı kuşağı ile bunları birbirlerine bağladı. Nöbet değiştirmeye gelen çavuş, bunları görünce hayretle sordu: "Bunlar da kim?" Hasan, gayet sakindi. "Ben de bilmiyorum" dedi. Bu üç kişi yerden kaldırıldı. Yabancı oldukları her hâllerinden belliydi. Biri Rus kaymakamı, ikisi de papaz elbisesi giymiş askerdi. Üçü de karargâha götürüldü ve sorguya çekildi. Bir müddet ağızlardan bir şey çıkmadı. Sonra dilleri çözüldü, başladılar anlatmaya. Cephe gerisindeki büyük cephaneliği havaya uçurmak için seçilmiş fedailer olduklarını itiraf ettiler...

Hasan, Osmanlı ordusunu büyük bir felâketten kurtarmıştı. Üç Rus fedaisini tek başına yakalamış ve kıskıvrak bağlamıştı. Onlar cezasını görürken Hasan unutulmadı. Göğsüne “İftihar Madalyası” takıldı. Rusların bu girişimi, onların acz içine düşmelerinin işaretiydi. Bundan cesaret alan Osmanlı ordusu, kısa zamanda Rus saldırılarını durdurdu. Karşı saldırıya geçen Osmanlı ordusu, Rusları çekilmeye mecbur etti. Bu, Rus ordusu için tam bir bozgun oldu. Gözleve Savaşı, Kırım’da yalnız Türk kuvvetleriyle kazanılan bir zafer olması bakımından da önemliydi. Bu savaştaki yararlılığından dolayı Çorumlu Hasan, iftihar madalyasının yanı sıra onbaşılığa da yükseltilmişti. Hasan’ın bu başarısı olmasaydı Gözleve Savaşı’nın sonucunun nasıl olacağını hayal etmek bile düşündürücüdür.