“Maşallah Yunus gibi adamsın”

A -
A +

“Sevindim… Bindim arabaya ki mis gibi kokuyor… Araba ki sıfır kilometre… Delikanlı ile selamlaştık...”

Bir vesileyle koyulaştı muhabbetimiz… İkimiz de yolcuyuz… Yolculuk hatıraları, avcılık hatıraları bir de askerlik hatıraları anlattıkça bitmez, uzar gider…

Bu yol arkadaşım da serhat şehrimiz Kars’tan bir vatandaş… Mübarek toprağından mıdır suyundan mı şiir gibi konuşuyor… İnsanı ağzının içine baktırıyor. Öyle samimi öyle hoş sohbet…

“Benim azizim” diyerek kurduğu cümlelerin sonunu “anladın mı?” anlamında “he?” diyerek bitiriyor…

Bu Karslı arkadaşım bundan yıllar önce Ankara’dan biniyor otobüse… Bir vesile ile Uşak’a seyahat edecek…

Otobüsleri Afyon yakınlarında dinlenme tesislerinde mola veriyor… Genelde hani “yarım saat ihtiyaç molası” dedikleri türden:

“Ben otobüsten inip kendime gelip, camiyi sorup, gidip abdest alıp, namazımı eda edip geri gelene kadar ne vakit geçti nereden bileyim he?

Daha oradan bir kap çorba bile içmemişim… Ola bu saatler beşer dakika mı atlıyor nedir? Çorbamın parasını verdim. Şükür elhamdülillah dedim. Ağzımı burnumu sildim. Kapıya çıktım ki bizim otobüs yok… Sağa baktım yok, sola baktım yok… Oraya seğirt buraya seğirt yok… Kime sorsam bilmiyir… Dedim ola biz burada kaldık he?

Bak şu feleğin işine diyerek çıktım şoseye… Niye çıktım ben de bilmiyorum. Çaresiz gelen geçen arabalara bakıyorum…

Bir araba gelip durdu ki yanımda cam gibi parlıyor… Gıcır gıcır yepyeni… Ben arabaya bakıyorum ama cam açıldı içinden bir delikanlı bana seslendi:

-Bey amca merhaba…

-Merhaba yeğenim…

-Araba bekliyorsan yer var bin, seni götüreyim…

Durumu anlatıp dedim ki: “Benim otobüsüm gitti.”

Dedi ki:

-Biz onlara yetişiriz. Merak etme… Gel buyur…

Sevindim… Bindim arabaya ki mis gibi kokuyor… Araba ki sıfır kilometre… Delikanlı ile selamlaştık. Dedi ki:

-Firmamızın Genel Müdürü yeni araba almıştı. Bu onun arabası. Ben aldım firmaya götürüyorum. Giderken sana denk geldim…"

-Adın ne senin…

-Yunus Emre…

Maşallah, dedim… Yunus gibi adamsın… Bir süre sustuk… Derken otobüs firmamı sordu… Sonra nasıl oldu bilemiyorum. Çok kolay bir şekilde firma ile telefonla irtibata geçti… Benim otobüsün nerede olduğunu öğrendi… Yolcu unuttuklarını onu getireceğini söyledi. Sonra da birkaç dakika içinde beni otobüsüme yetiştirdi… Sahi o genç kim idi? O mis gibi kokan otomobil nereden çıkıp geldi. Hikmetinden sual olunmaz, dedi…

         Mehmet Köşker

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.