Bir daha karşılaşmadım ama

A -
A +
 “Yurda yetişemeyeceğim diye düşünürken elinde pide ile karşıma bir beyefendi çıktı”
 
Kütahya’da üniversite okuduğum yıllardı. İhlas yurdunda kalıyordum. Çok güzel çok kıymetli insanlar tanıdım.
Üniversitede bölüm sınavlarım tamamlandıktan sonra Bursa'ya giderdim. Burada birkaç gün kalır evliyalar şehri Bursa’da türbe ziyaretlerinde bulunur, hürmetle ayrılır İstanbul'a evimize dönerdim.
İşte yine bir yılın sonu gelmişti. Sınavlarım biter bitmez hemen otogara koşup biletimi aldım. Heyecan ve hasretle otobüs saatini beklemeye başladım. Bursa otogarına iner inmez o manevi havayı teneffüs eder âdeta annesini kucaklayan bir çocuk gibi hissederdim kendimi.
Ertesi gün ziyaret edeceğim yerleri düşünür ziyaret edeceğim evliyalar hakkında bilgiler okurdum. Geceyi Bursa İhlas yurdunda geçirirken sabah olmasını iple çekerdim. Sabah yurtta kahvaltı yaptıktan sonra erkenden yola çıkar ziyaretlere başlardım. On bir ayın sultanı Ramazan-ı şerif ayına denk gelmesi münasebetiyle ayrı bir manevi tadı vardı.
Emîr Sultan Hazretleri, Üftade Hazretleri, Molla Fenari Hazretleri, İsmail Hakkı Bursevî Hazretleri ve daha nice mübarek zat…
Saat hızla geçmiş farkına varamamışım. İftar saati yaklaşmış. Yurda yetişmek için daha erken saatte yola çıkmam gerektiğini geç anlamıştım.
İstasyona doğru yürürken telaştan ne taraftan gideceğimi de karıştırmıştım. Balkonlarda oturan insanlar, donatılmış sofralar, fırın önlerinde pide kuyruğu… Yetişemeyeceğim diye düşünürken elinde pide ile karşıma çıkan bir beyefendi, telaşımdan ve hâlimden anlamış olacak ki “Bu saatte gideceğin yere yetişemezsin iftara bize gidelim” dedi. Bir an duraksadım. Hiç tanımadığım, ilk defa gördüğüm bir insan beni iftara davet ediyordu.
Bir hoş oldum. Birlikte evlerine gittik. Balkonda kurulmuş bir sofra heyecanla koşuşturan küçük çocukları ve sanki ‘misafir gelsin’ diye bekleyen eşi.
İftarı yapıp namazı kıldıktan sonra teşekkür edip izin istedim. Karanlık olduğundan gideceğim yere kadar beni arabası ile bırakacağını söyledi. Kaldığım yurdun önüne geldiğimizde kendisine tekrardan çok teşekkür edip ayrıldık. O günden beri kendisini bir daha hiç görmedim. Her daim yapılan bu iyilik karşısında kendisine dua eder kendisini hayırla yâd ederim. Allahü teala bizleri de yaptığımız ve yapacağımız iyiliklerde hiçbir karşılık menfaat beklemeden yalnızca Allah rızasını kazanmayı gözetenlerden eylesin. Âmin
Talha Gökhan Ulusoy
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.