Yürümek korkutmaz ama...

A -
A +
“Sabah erkenden çıktık yola. Kendi elleriyle benim için yaptığı tahta bavulu sırtına aldı babam...”
 
 
“Bütün yollar Roma’ya çıkar” demişler zamanında. Bu sözde geçen Romaİtalya’nın başkenti olan Roma değil, Doğu Roma İmparatorluğu’nun başkenti İstanbul’muş.
İster o olsun, ister bu… Önemli olan sözün özü: Yani, hangi yolu seçersen seç, ama erken ama geç, en büyük ve en güçlü yerde alırsın soluğu. Benim hayat hikâyem de doğruluyor bu sözü:
Ben mi? Akseki’nin kuş uçmaz, kervan geçmez, dağlık ve kayalık bir köyü olan Gödene’den, altı yıl sonra, gerçekten de İstanbul’a vardı yolum.
Sora Diyarbakır/Ergani, Ankara/Hasanoğlan… Sonra Kars/Arpaçay, Edirne/Keşan derken, tam 50 yıl önce yine İstanbul
Daha önce dostlarımla paylaştığım gibi 1954 Mayıs ayının son günü, okullar tatil olup da babamın ayakkabı tamircisi olarak çalıştığı Manavgat’a gitmiştim ama hedef ailemin yaşadığı Akseki’nin Gödene köyü idi.
Ben, Akseki’ye otobüsle gidip oradan babamla dört beş saat yürüyerek köyüme varıp dokuz aydır hasretini çektiğim anneme, nineme, ablama, kardeşlerime ve arkadaşlarıma bir an önce kavuşmayı düşünürken, Manavgat’ta manifatura dükkânı olan dayılarım Kemal ve Kerim Koca, otobüse hiç binmeden yürüyerek gitmemizin daha doğru olduğuna ikna ettiler babamı. 
İtiraz edecek durumda değildim. Olsun, ne fark ederdi? Yürümekten korkan biri değildim ki... Dört-beş saat yerine, 15-20 saat yürümek de korkutamazdı gözümü benim.
Dokuz ay dayanmıştım da ailemi ve köyümü özlemeye, bir gün fazlasına mı dayanamayacaktım?
Manavgat’a varışımın ertesi günü, sabah erkenden çıktık yola. Kendi elleriyle benim için yaptığı tahta bavulu sırtına aldı babam. Örs, çekiç, pense, kerpeten gibi araç gereçlerin olduğu heybe de omuzunda…
Peki bende? Bende hiçbir şey yok.
Niye?
Ee ben çocuğum ya!
Böyle yürüdük bir süre, sabahın serinliğinde…
Ne iniş var, ne yokuş…
Ne dağ, ne tepe… Her yer dümdüz ova… Ekin tarlaları, pamuk tarlaları… Kuzeye doğru yol alıyoruz hep. Toroslar uzaklarda, çok uzaklarda… Yürü, yürü bitmiyor ova…
Köyümü düşünüyordum ama böylesine düz bir yolda yürümemiştim hiç o güne kadar. Erken yola çıkmanın faydası… Epey bir yol aldık, güneş doğmadan önce. Yanımda babam olunca hiçbir şeyi dert etmiyorum… DEVAMI YARIN
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.