"Test raporu alıp getirin!.."

A -
A +
“Sevinerek içeri girdik… Doktor Bey masasında yine bilgisayarında bir şeylere bakıyordu...”
 
Üç hasta üç doktor ile ilgili yaşadıklarımı anlatmaya bugün de devam ediyorum…
Hastalığımızın ne olduğunu ağız ucuyla sordu. “İşitme kaybı” var diye söyleyince de “test raporu alıp getirin” dedi.
Çıktık dışarıya… Sorduk “test raporu nereden nasıl alınıyor?" diye. Orada normalde en az bir aylık sıra olduğunu söylediler. Fakat görevli sekreter babamı görünce “amcamız çok yaşlı, bunu bekletmemek lazım” diyerek “sırayı öne alacağız” dedi…
Sağ olsunlar bir ay bekleyecek yerde bir hafta içinde sıra bize geldi… Sevinerek gittik. Babamın kulak testini yaptılar ve raporu aldık.
Ertesi gün o ilgisiz doktorun muayene odasına gittik. Bir de öğrendik ki doktor bey izne çıkmış… Bir hafa sonra dönecek, dediler…
Bir hafta test raporu için geçmişti zamanımız… Bir hafta da doktor beyin izne çıkması sebebiyle bekleyecektik. Böylece iki hafta geçmiş oluyordu… Ve bizim randevu aldığımızda kontrol süresi de geçmiş oluyordu. Randevu almak ise ayrı bir dert… Düşündüm inşallah test raporunu kendisi istediği için bakar…
Bu merak ve endişeyle doktorun izinden döndüğü gün tekrar hastaneye gittik… Elimizde kulak testi raporu ile doktorun muayene odasına geldik. Dışarıda bekleyen sekretere durumu anlattık. Dedi ki:
-Tamam doktor bey içeride… Durum müsait… Sıraya gerek yok. Buyurun geçin.
Sevinerek içeri girdik… Doktor Bey masasında yine bilgisayarında bir şeylere bakıyordu… Bizim evrak elimizde içeri girdiğimizde şöyle bir göz attı… Biz de sandık ki bize teşhis koyacak… Şok bir şey söyledi:
“Randevu süreniz geçmiş. Gidip tekrar randevu alın!”
Şoke oldum… Tepemden aşağı kaynar sular döküldü… Yalvarır tarzda dedim ki:
“Doktor Bey babam yaşlı, bir iki güne kadar da memlekete gitmesi gerekiyor. Rapora bakarak bir tedavi önerseniz…”
-Bakamam, gidin yeniden randevu alın… Çıkabilirsiniz…
Dilim lal oldu… Konuşamadım… Hani dışarıda insanlar sırada olsa… Kalabalık olsa… Hangi bir insana ilgi göstereceğini şaşırmış durumda olsa gam çekmeyeceğim… Dışarıda da kimse yoktu… İçeride de tek başına kendisi vardı… Bizden başka kimse yoktu. Üstelik kendisinin gönderdiği ve istediği test raporuna “randevu gününüz geçmiş” diyerek bakmadı… Ve yeniden randevu alma çabalarımız sonuç vermedi… Doksana merdiven dayamış ihtiyar babamı muayene olamadan memlekete göndermek zorunda kaldım… DEVAMI YARIN
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.