“Nerede kaldınız!..

A -
A +

Bizi afallamış gören dükkân sahibi “siz Türkiye gazetesinden gelmiyor musunuz?” dedi...

Geçen yaz, bir cumartesi günü gönüllü olarak çıktığımız Türkiye gazetesi abone çalışması için Fatih’e gitmiştik. Önce gazete bürosunda kahvaltı yaptık. Sonra her zamanki gibi ikili gruplara ayrılıp bize gösterilen bölgede Murat adlı bir abiyle işe koyulduk. Birlikte çıktığımız abinin de, benim gibi çok fazla tanıtım tecrübesinin olmadığını fark ettim ama kendimize güvenimiz fazlasıyla yerindeydi. Başladık esnaf esnaf gezmeye...

Epeyce bir süre çaba göstererek yılmadan gezdik. Elimizden geldiğince güler yüzlü bir şekilde tanıtımımızı yapıyorduk. Buna rağmen maalesef ki her girdiğimiz esnaftan olumsuz ve sert tepkiler alıyorduk. Bir tane abone dahi bulamamıştık ve artık geri dönme saatimiz yaklaşıyordu. Benim ve Murat abinin bu durum karşısında morallerimiz ciddi şekilde bozulmuştu. Önceki kadar motive olmasak da kendimizi toparlamaya çalıştık ve o günkü son dükkâna doğru yöneldik.

Tam o esnada kendimize güvenmenin yerine Rabbimize sığınmanın daha doğru olacağını düşündük… Yani bu duygu geldi aklımıza… Tabii ya, dedik ister isek Allah’tan yardım isteyelim… Sonra böylesi sıkıntılı durumlarda tövbe istiğfar etmenin dertlere deva olacağı sözleri aklıma geldi. Murat abiye dönerek dedim ki:

“Abi bu son dükkâna girmeden önce şöyle güzel bir tövbe istiğfar edelim, ondan sonra içeri girelim...”

O da kabul etti ve tövbe istiğfar edip dükkâna yöneldik. Esnafa girerken önceki esnaflardan aldığımız tepkiler sebebiyle biraz da tedirgindik. Fakat içeri girdiğimizde karşımızdaki dükkân sahibi, bizdeki Türkiye gazetesi çantasını görür görmez ne dedi biliyor musunuz?

“Nerede kaldınız ben de sizi bekliyordum!..”

Çok şaşırmıştık. Bizi öyle afallamış gören dükkân sahibi “gençler siz Türkiye gazetesinden gelmiyor musunuz?” diye yeniden sordu. Biz de üzerimizdeki şaşkınlıktan kurtulup “evet efendim” dedik. Esnaf olan abi dükkâna yeni taşınmış ve eskiden abone olduğu Türkiye gazetesini yeni dükkânına da almak istiyormuş. Fakat işlerin yoğunluğundan bir türlü fırsat bulup büromuzu arayamamış. Biz de tam bunun üzerine ziyarete gittiğimiz için, gazetemizi daha teklif etmeden o abone oldu. Hatta bize ikramlarda bulundu. Sağ olsun onun sayesinde biz de elimiz boş dönmemiş olduk. Ayrıca tövbe istiğfar etmenin, Allahü teâlâya güvenmenin faydasını açıkça da görmüş olduk...

          Ömer Faruk Damarlı

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.