Bir babaya böyle denir mi?

 

 “Sana ben bakıyorum tüm varlığın ben ve evlatlarımın hakkı. Kapı dışındakileri evlat sayma!..”

 

Bazen hatıralar hatıra geliyor. Duygular coşuyor, coştukça bu konuyu içeride hapsetmek ıstırap oluyor… Umulur ki duygularımız hoş görüle… Bize karşı nankörlükler olacaktır elbet. Asıl marifet alıngan davranıp kendimize acıyıp sefil duruma düşmemek ve biraz da kabahati kendimizde arayabilmektir.

Suçu kendimizde aramaktır… Başkalarından gördüğümüz nankörlüğü bile kabul edemezken kendi yakınlarımızdan gördüğümüz nankörlükler bizi daha da yıpratmakta…

Yaşadığımız gördüğümüz sayısız nankörlük ve ihanetlerden ikisi beni çok yaraladı. Birincisi memuriyet sebebiyle bulunduğum ilçede kasabaya uzak bir köydeydi. Adamın hanımı vefat etmişti. Oğlu İstanbul’dan geldi. Genel vekâletle babasının her şeyini sattı, babasını da alıp İstanbul’a götürdü. Sonra da iki ay bile olmadan babasını otobüse bindirip köye gönderdi. Oğlu zaten köyde satılmadık hiçbir şey bırakmamıştı. Köyde adamcağızı köy odasına yerleştirdiler. Kış ortasında adam soğuktan donarak ölmüştü… Aradan elli sene geçmesine rağmen nankörlük değil bu ihanet bütün tazeliğiyle zihnimde durmakta ve “bu nasıl evlat” diyerek kahrolmaktayım...

Bende derin bir ruhsal yara açan ikinci olay da yengemin babasının hâlidir. Yengemin babası uzun yıllar köy muhtarlığı yapmış saygın biriydi. Bir gün bana şöyle dert yandı:

-Hanımın ölümünden sonra, köyde birlikte yaşadığım oğlum, “sana ben bakıyorum tüm varlığın ben ve benim evlatlarımın hakkı. Kapı dışındakileri evlat sayma” dedikten sonra “ben evrakları hazırlattım. Bugün şehre gidip işi bitireceğiz” dedi. Başka çarem yoktu ki, diğer evlatlarımı yok sayıp işlemleri yaptık.

Benim bu fedakârlığımın karşılığı olarak kendisine “oğlum gözlerim iyi görmüyor beni katarakt ameliyatı ettiriver” dediğimde bana, “yahu baba zaten yol yakın! Nereden çıkarıyorsun böyle masrafları” deyip işi bitirdi. “Yol yakın” diyerek bir insan babasına “nasıl olsa öleceksin” tarzında böyle bir söz söyleyebilir mi? Bu nasıl vicdansızlık böyle?

Sonradan o zatın da bir kış ortasında sobasız bir odada çeltik çuvallarının arasında donarak öldüğünü öğrendik. Nankör evlada sahip olmak talihsizliğin en üst noktasıymış gerçekten. Allah evladın da hayırlısını nasip eylesin…