Aslında mağazadan kovulmuştum!..

A -
A +
 
“Üzgün mahcup bir şekilde mağazadan dışarı çıktım. Aslında mağazadan kovulmuştum.”
 
Acemi pazarlamacılığımla ilgili hatıramı anlatmaya bugün de devam ediyorum. Yıl 1986… Mevsim hazan… Aylardan ekim… Sabahleyin kalktım, lüks bir mağazaya gittim. Çok şık, güzel, pahalı bir takım elbise, gömlek kravat ayakkabı ve aynı renkten kemer aldım eve geldim. Hanıma “nasipse yarın pazarlama işine başlayacağım” dedim.
O da “hayırlı olur inşallah, sen bu işi başaracağına eminim” deyince inanın koltuklarım kabardı, biraz daha kendime öz güven geldi.
Ertesi gün sabah erkenden kalktım. Tıraş oldum. Güzelce giyindim. Kravatımı taktım, iş yerine geldim. Müdürümüz Cahit Abiye:
“Ben hazırım abi” dedim.
O da bana bir siyah çanta verdi. İçine de bir cilt Rehber Ansiklopedi ile bir koçan satış sözleşmesi, bir koçan PTT tahsilat çeki koydu. Nasıl doldurulacağını bana güzelce gösterdi. Bir iki boş sözleşme doldurdum. Ona gösterdim. Kısaca talimini yaptık ki müşteri karşısında elim ayağım titremesin yanlış yapmamayım...
Buraya kadar her şey güzel, kabıma sığmıyorum, heyecanlı bir şekilde iş yerinde ayrıldım. Piyasaya çıktım. Caddede yürürken kendi kendime “ben bu ansiklopedileri kime ve nerede satacağım” diye kara kara düşünmeye başladım. O ara önünde bulunduğum lüks bir beyaz eşya mağazasına girdim. Selam verdim. Adam selamımı bile almadı. Kendi kendime selamımı geri aldım. Beyefendiye “Abi ben ansiklopedi satıyorum” dedim. Adam bana “çık dışarı ben ilgilenmiyorum böyle işlerle” dedi. Ben üzgün mahcup bir şeklide mağazadan dışarı çıktım. Aslında mağazadan kovulmuştum!..
Mahzun bir hâlde caddede ilerliyorum. Dalgın düşünceli bir şekilde öylesine yürüyorum… Bir baktım otogara gelmişim. O an “satış için bir büyük kasabaya gideyim” diye karar verdim.
Hangi kasabanın arabası hazırsa ona bineceğim. Arabaların arasında dolaşırken baktım ki Gökçeköy belediye arabası hareket etmek üzere hazırlanıyor. Ben hemen o arabaya bindim. Yarım otobüs şeklinde bir araç. Araba biraz yol aldı. Yanımda oturan adamla merhabalaştık. Onun yan ve arka koltuklarda üç genç bayan iki de bay var. Belli ki arkadaşlar senli benli konuşuyor. 
Yanımdaki adama “ne iş yapıyorsunuz” dedim. Adam bana; “Kardeş Ansiklopedi pazarlamasını yapan altı kişilik bir ekibiz biz. Ege Bölgesinin her tarafına gidip tanıtım ve satış yapıyoruz. Bugünkü programımız da Gökçeköy kasabası. Orada randevularımız var, oraya gidiyoruz” demesin mi?.. DEVAMI YARIN
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.