Herkes gülme krizine girmişti!

A -
A +
 Bir uğultu koptu ve biri öfkeyle "Allah senin belanı vermesin e mi! Ödümüzü patlattın!” demez mi!..
 
 
Acemi pazarlamacılığımla ilgili hatıramı anlatmaya bugün de devam ediyorum...
Okul Müdürü Mustafa Bey önde ve bütün öğretmenler arkada beni öğretmenler odasına aldılar. Büyükçe bir masanın etrafında hep beraber oturduk. Okulun müdürü bana dönerek tekrar “Efendim hoş geldiniz. Yolculuğunuz nasıl geçti” dedi. Ben de “teşekkür ederim yolculuğumuz gayet iyi geçti. Zaten ilk durak yerim bu kasaba oldu” dedim.
Müdür Mustafa Bey “aman efendim bizim için şereftir” deyince ben kendi kendime “yahu Orhan sen rüya mı görüyorsun yoksa gerçek mi?” diye kendimi sorgulamaya başladım. Bu ne güzel bir karşılamaydı böyle. Neyse dedim, ben artık işe başlayayım. Hazır bütün öğretmenler de burada. Bu ortamı bir daha zor yakalarım.
Siyah çantamı masanın üzerine koydum. Herkes büyük bir sessizlikle ve merakla ağzımda çıkan kelimeleri bekliyor. Çantamı açtım. “Efendim, ben Manisa’dan geliyorum Türkiye’de yeni yayınlanan şu elimde gördüğünüz ansiklopediyi pazarlamak için geldim” der demez, salonda aniden bir uğultu başladı. İçlerinden biri dayanamadı. Öfke kontrolü de olmayınca “Allah senin belanı vermesin e mi! Ödümüzü patlattın! Korkudan ne diyeceğimizi bilemez olduk!” dedi.
Ben bu ani tepki değişimini anlamaya çalışırken okul müdürü biraz daha öfke kontrolü yaparak “Yahu kardeşim biz bugünlerde bakanlık müfettişi bekliyorduk. Biz seni müfettiş sandık” dedi.
Bu arada o düzenli disiplinli grup dağılmış her kafadan bir ses çıkar olmuştu. Bu defa da ben sesimi yükselterek hepsine birden cevap verdim:
“Beyler ne bağırıyorsunuz! Ben size 'ben müfettişim' dedim mi? Benim bir şeyden haberim yok! Ben safça temiz niyetimle geldim, sizler gibi ilim irfan sahibi, ülkemizin değerli öğretmenlerine kitap satmak istedim. Bunun için beni neden suçluyorsunuz? Bu sizin gibi eğitimci insanlara yakışır mı?..”
Bu sefer hepsi birer sigara yakmaya başladılar. Şimdi düşünüyorum da eskisi gibi sigara içenler yok… Bu açıdan da sevindirici bir gelişme var…
Neyse müdür bey, yaşanan trajikomik duruma gülmeye başladı. O gülünce ben de gülmeye başladım. Derken sinirlerimiz gevşemiş olacak ki herkes birer ikişer mısır patlağı gibi kahkaha atmaya başladı. Kimse bir şey demiyor herkes gülüyordu… DEVAMI YARIN
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.