Uzm. Dr. S.Hilmi Özkırış

Durup dururken kendinizi yorgun mu hissediyorsunuz, sabahları uyanamıyor, 'bugün işe gitmesem ne iyi olur' mu diyorsunuz? Korkmayın! Bahar yorgunluğu olağan bir sendrom. Bu aylarda tabiat gibi insan da coşar. Kontrolü sağlayamayan hasta olur.

Birçoğumuzun çocuk sahibi olmanın başlangıcında tanıştığımız "folik asit" aslında hayatın her anında bizi etkiliyor. Bu vitaminin eksikliği kalıcı hasarlara yol açıyor

Kansızlığa yol açan demir eksikliğini gidermek için takviye şart. Kırmızı et, yumurta, ıspanak, fasulye ve kuru üzüm gibi gıdalar demir deposu...

Demir, çinko, magnezyum, kalsiyum, folik asit adına ne derseniz deyin aneminin her çeşidi en çok kadınların kâbusu oluyor. Sinirleri geren bu durumu bilip ona göre tedbir almak lazım.

Gereksiz stres, mutluluk hormonlarını azaltarak başta kalp-damar ve mide-bağırsak olmak üzere vücudu hastalıklara açık hale getirir. Mutluluğun yolu ise; karşılaştığımız sıkıntıları fazla kafaya takmayıp hayata iyimser bakma, sağlıklı beslenme ve hareketli hayattan geçer...

Üzüntü, sıkıntı ve her şeyi dert yapma; vücudumuzun savunma sistemimizi zayıf düşürerek hamilelikte de fetüsü olumsuz etkiler

Bir Fransız profesör kitabını piyasaya sürmeden bir hafta önce çıktı dedi ki: "Kolesterol koca bir yalan, ilaç firmaları cebimizden 300 milyar doları aldı..." Peki 7 milyar insan akılsız da bir tek bu adamcağız mı akıllı! Damar sertliğine yol açan kolesterol gerçeğini fazla spekülasyonlara girmeden sizin için yazdık

Hayatımızı çekilmez kılan gaz, karın ağrısı, kabızlık, şişkinlik ve nihayetinde 'kötü hastalık'tan kurtulmak için daima hareketli olun ve çok basit rutin bağırsak testlerini ihmal etmeyin!

Allah'ın bize bahşettiği her nimeti kararınca, yaşımıza, kilomuza, hareket tarzımıza uygun ihtiyaç ölçüsünde her zaman tüketebiliriz. Diyet yapan bir gut hastası, 10 günde 5 köfte miktarında kırmızı et, istediği kadar sebze alabilir

Gut hastaları, kandaki ürik asit miktarını arttırıp böbrek taşı oluşumunu önlemek için günde en az 2-2.5 litre su içmelidir. Aşırı protein alımı asit oluşumunu artırdığından; başta kırmızı et olmak üzere bazı deniz ürünlerinden kaçınmakta fayda var.

Yanlış beslenme sonucu kanımızda biriken asit, zamanla taşlaşarak eklemlerimizde dayanılmaz ağrılara yol açıyor. Öyle ki yatakta çarşafın ayağımıza değmesi bile çileden çıkarıyor. Orta yaştan sonra başlayan gut hastalığı, tedbir alınmadığında kronik böbrek yetersizliğine yol açıyor. Tedavide doktor kontrollerinin detaylara inilerek titizlikle yapılması gerekiyor

Çok yemek yiyenler (kırmızı et ağırlıklı beslenen), yeteri kadar su içmeyenler, genetik yatkınlığı bulunanlar ve aşırı kilolular "Gut" hastalığıyla karşı karşıyadır. Daha çok ileri yaşlarda ortaya çıkan Gut krizleri, böbreklerde taş oluşumuna zemin hazırlar. "Zengin hastalığı" da denilen bu riskli tablo hayatı çekilmez kılar.

Genetik miras, sağlıksız beslenme, sigara ve hareketsiz hayat; erken yaşta bile insanı tansiyon, şeker ve kolesterole sürüklüyor. Sigara, kırmızı et, hamur işi, tatlı ve katı yağları bırakıp; tam buğday ekmeğine, balığa, taze meyve ve sebzelere sarılan kurtulur...

Soğuklarda hastalanmamak için; odalarınızı havalandırın, ofisinizde pencereler açılmıyorsa plazadan 5 dakikalığına dışarı çıkıp ciğerlerinize oksijen doldurun. Mevsim meyve ve sebzeleri ağırlıklı bir beslenme tarzı, bitki çayları, iyimser bir ruh hali, kışın kasvetine rağmen daima zinde kalmanızı sağlayacaktır.

Anne adaylarına, "Aman! bebeğimiz iyi gelişsin, zayıf doğmasın" diyerek yağ ve karbonhidrat ağırlıklı beslenmeyi teşvik etme; anneden yeni nesillere obezite ve kalp-damar gibi hastalıklara zemin hazırlayan etkenlerin geçmesine sebep oluyor

"Günümüzde damar kaynaklı hastalıklarla başımız niçin dertte" sorusunun cevabı basit: Katı yağlı yiyecekler, hareketsiz hayat tarzı ve sigara gibi alışkanlıklar... Beslenme alışkanlıklarına dikkat etmek, düzenli egzersiz yapmak ve sigara gibi kötü alışkanlıkları terk etmek; damar sertliğini bir hastalık olmaktan çıkarır

Birçoğumuz özellikle akşam yemeğinden sonra sanki günlerce uykusuz kalmış gibi oturduğumuz koltuğa yığılıp kalırız. Sonra da "Herhalde yediğim yemektendir" deyip geçiştiririz. Ancak bu durum tipik bir damar sertliği habercisidir.

İrritabl Bağırsak Sendromu, bizi sebepsiz sızılara sürüklüyor. Bu sinsi hastalığın nedeni ise, günümüzün hızlı, yoğun, stresli hayat ve çalışma temposudur.

"İngiltere'de sigara içmeyenlerin çalıştığı bir şirkette, evinde sigara içtiği tespit edilen bir kişi işten atılıyor! Bizde niye olmasın! Ortama sinen sigara dumanı da zehirliyor. Servis araçları ve ortak kullanım alanlarında hiçbir zaman sigara içilmemeli!"

İçinde bulunduğumuz soğuk aylarda sağlıklı kalmak için; sağlıklı ve dengeli beslenmeli, odalarımızı sık sık havalandırmalı, kafamızı kurcalayacak stres kaynaklarıyla meşgul olunmamalı...