Âlimlere hizmeti büyük bir kazanç bilmelidir...”

A -
A +
Âlimlere karşı hürmetli olmalı, onların huzurunda edebi muhafaza etmeli ve az konuşmalıdır
 
Sirâcüddîn Ömer Halvetî hazretleri Halvetiyye tarikatının kurucusudur. İran’ın Lâhîcân şehrinde doğdu. Hârezm’e gidip Şeyh Kerîmüddin Hârezmî’ye intisap etti, sülûkünü tamamladı, Tebriz’e giderek Halvetiyye tarikatını kurdu. 800 (m. 1397)’de orada vefat etti. Sohbetlerinde buyurdu ki:
“Müslümanın içinde; hainlik, kin, hile, aldatma, çekememezlik, kıskançlık ve Müslümanlardan birine karşı kibir, büyüklenme, böbürlenme bulunduğu hâlde kıldığı namazları kabul olmaz. Zîrâ namaza, cemaate gelip de, içinde bunlardan biri bulunan, bu namazda, kalbini, Hak teâlânın huzûrunda toplayamaz. Hadîs-i şerîfte; “Birbirine buğuz ve düşmanlık eden iki kimse barışmadıkça amelleri göğe çıkmaz” buyuruluyor.”
“Bütün âlemin yerine beni Cehennemde yaksalar ve ben de sabretsem, Allahü teâlâya muhabbeti dâvâ edinmiş birisi olarak yine bir şey yapmış olmam. Allahü teâlâ da benim ve bütün âlemin günahını affetse rahmetinden ve ihsânından bir şey eksilmiş olmaz.”
“Bir kimsenin, Allahü teâlâya olan muhabbetinin hakîkî olup olmadığının alâmeti, kendisinde deniz misâli cömertlik, güneş misâli şefkat ve toprak misâli tevâzu gibi üç hasletin bulunmasıdır.”
“İnsan kabrinde amelleriyle baş başa kalır. Onun için dünyada, hayırlı işler, âhirette fayda sağlayacak ameller yapmalıdır. Günahlardan sakınmalı, dînin yayılması için gayret etmelidir. Bütün işlerini iyi niyetlerle yapmalıdır. Helâl rızık kazanmalıdır. Fakirlere yardımcı olmalı, akrabaların ihtiyaçlarını karşılamalıdır. Yumuşak sözlü olmalı, herkesin anlayacağı şekilde konuşmalıdır. İnsanlarla güzel geçinip, kimsenin kalbini kırmamalıdır. Öksüzlerin işlerine yardım etmeli, çaresiz kalanlara, dul kadınlara, yaşlı kimselere hizmet edip, duâlarını almalıdır. Merhamet eden merhamet bulur.”
“Âlimlere karşı hürmetli olmalı, onların huzurunda edebi muhafaza etmeli ve az konuşmalıdır. Onların hizmetiyle şereflenmeyi büyük bir kazanç bilmelidir.”
“Bizim hâlimizden anlamayan, istifâde etmeyen, kavlimizden (sözümüzden) hiç anlayıp istifâde edemez.”
“Hayırdan bir şey öğrenirseniz, onu insanlara öğretiniz. Böylece bu hayrın meyvelerinden istifâde edersiniz.”
“Allahü teâlâ her şeyi bir sebep ile yaratıyor. Bir iş yapmak, bir şey elde etmek için, bu işin sebeplerine yapışmak lâzımdır.”
 
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.