Vehbi Tülek

Medîne’de ilk ezân okuyan, Bilâl-i Habeşî; Mekke’de ise, Habîb bin Abdurrahmân hazretleridir.

"Evliyâullah, Allahü teâlânın izni ile toprağı altın yapar. Sizden böyle bir şey isterim!.."

Resûlullah efendimiz buyurdu ki: "Eve girerken İhlâs-ı şerifi okuyan, yoksulluk görmez!"

Hazreti Osman (radıyallahü anh) şehid edildiği gün, evinin muhasara edildiğini anlamıştı...

"Her kelimeyi okurken manasını düşünmeli ve anlayıncaya kadar tekrar etmelidir."

Resûlullah efendimize en üstün amel sorulduğunda “Vaktinde kılınan namazdır” buyurdu.

Din büyükleri, ölü kalbleri diriltmeye, hasta rûhları tedâvî etmeye ehemmiyet verir.

Onların hidâyet ışıkları olmasaydı, bizler doğru yolu bulamazdık.

Allahü teâlâ, Âdem'in ruhunu bilinemez, nasıldır denilemez olarak yarattı.

Binlerce kutu açsan, inciyi sedef kutusundan başka yerde bulmana imkân yok!..

Ebû Yûsüf, Muhammed, Züfer bin Hüzeyl ve Hasen bin Ziyâd, hep, İmâm-ı Azam’ın talebesidir.

"Kişi, abdestinin bozulup bozulmadığından şüpheye düşse; bu şüpheye itibar edilmez."

Âlimlere karşı hürmetli olmalı, onların huzurunda edebi muhafaza etmeli ve az konuşmalıdır

Bir müctehidin ictihad ederek elde ettiği bilgilerin hepsine, o müctehidin mezhebi denir.

Melekler, sabâh oluncaya kadar derler ki: "Yâ Rabbî! Ümmet-i Muhammede acı! Onlara azap etme!"

“Resûlullah, iyilikleri emir ve tavsiye edici, fenalıklardan da yasaklayıcı ve sakındırıcıdır..."

İlim öğrenmeye başlayan talebe, anlayışına en yakın olan ilimden başlamalıdır.

"Ben ilmin şehriyim. Ebû Bekr zemînidir. Ömer duvârlarıdır. Osmân semâsıdır. Alî kapısıdır..."

İyilik edene, mâl ile, hizmet ile karşılığı yapılır. Bunu yapamayan da duâ eder.

Nebi ve kamil veliler aklın aklıdırlar! Diğer akılları bir deve katarı gibi çekip götürürler!..