Kemâlizmin millet anlayışında dinin yeri yoktur -1-

A -
A +

Atatürk üzerine yazılan kitaplardan sadece doksan tanesini okuyabildim. Elimin altında on kitap daha var. Onları da okuduktan sonra, yeni bir kitaba uzanmayacağım. Artık yeter diyeceğim. Şimdi okuduklarıma dayanarak söylüyorum: Millî Mücadelemizin kayıtsız-şartsız lideri o'dur. Eğer Atatürk olmasaydı, bugünkü Türkiye, 780 bin km2 olmazdı. Doğu ve Batı emperyalizminin elinde, yamalı bohçaya dönerdik. Türkçe, bize büyük çapta unutturulurdu. Devletimizin isminde Türk kelimesi bulunmazdı. Camilerimiz boynu bükük kalırdı. Doğu ve Güneydoğu Anadolu'muzun büyük bir bölümünde Ermenistan bayrakları dalgalanırdı. Uzağa gitmeye gerek yok. Millî Mücadele yıllarımızın önemli kahramanlarından biri olan Rauf Orbay diyor ki: "Biz olmasaydık, Mustafa Kemal bu işi başarırdı. Ama o olmasaydı, biz bu işi yapamazdık." O Rauf Orbay ki, Atatürk'ün çok yakın arkadaşlarından olmasına rağmen, zamanla araları açılmış ve İzmir Suikastı yüzünden -dokunulamazlığı kaldırılmadan- Atatürk'ün emriyle İstiklâl Mahkemesine verilmişti. İdamla yargılanmak istenmişti. Avrupa'da olduğu için duruşmalara katılmamıştı... Atatürk, elbette dehâ derecesinde akıllı bir devlet adamıdır. Doğru, doğru, doğru! Peki Atatürk'ün yanlışları olmadı mı? Elbette oldu. Çünkü Atatürk de bir insandı. Atalarımız boşuna mı; "beşer, şaşar!" demişler? Ama Türkiye'de Atatürk'ün yanlışları ortaya konulamıyor. Önce bilmeliyiz ki, Atatürk devri Türkiye'sinde bir muhalefet partisi yoktur. Muhalefetsiz cumhuriyet rejimi olur mu? Kurulan iki muhalefet partisine, Atatürk'ün partisi, ancak üçer ay tahammül edebilmişti. Tenkitsiz demokrasi, tenkitsiz ilim olmaz. Ama Türkiye'de Atatürk, katiyyen tenkid edilemez. Bizde, Atatürk'ü tenkit etmenin ismi: Atatürk düşmanlığıdır. Bu, yobazca bir suçlamadır. Şahsen ben, bir kimsenin ciddi ölçüler içinde Atatürk'ü iki saat tenkit etmesini dikkatle ve zevkle dinlerim. Ama o'na bir dakika olsun hakaret edilmesine, sövülmesine, tahammül edemem... Mesela Atatürk'ün ömrü boyunca, üç ayrı Türkçe anlayışı oldu. Bunlardan ikisi, ummanları dolduracak kadar yanlıştı. Nitekim birinden bizzat kendisi, ötekisinden -Güneş Dil Nazariyesi- İsmet İnönü vazgeçti. Atatürk'ün "Türkçeleşen Türkçedir" inanışı doğrudur. Atatürk musiki ve din konusunda da yanlış adımlar attı. Bunları söylemeyelim mi, yazmayalım mı? Kendisi, Çankaya'daki bütün sazlı-sözlü-içkili toplantılarda bizim türkülerimizi, şarkılarımızı söyledi. Bizim oyunlarımızı oynadı. Ama bizim musikimizi devlet radyolarımızdan üç yıl yasakladı. O dayatma sökmedi. Musikide inkılap olmaz diyerek vazgeçti. Kimse bana Atatürk'ün Ku'ranı Türkçeye çevirtmek için emir verdiğini, Balıkesir camiinde minbere çıkarak hutbe okuduğunu, TBMM'yi bir cuma günü, Hacı Bayram Camii'nden başlayarak, tekbirlerle, salatlarla açtığını, sevgili peygamberimizi öven beyanlarda bulunduğunu söylemesin. Bunların hepsi doğru bunları biliyorum. Atatürk derecesinde çok akıllı bir insan, şartlar olgunlaşmadan, iktidarın bütün güçlerini eline geçirmeden Türkiye gibi Müslüman bir ülkede, kalkıp da dinin aleyhinde konuşamazdı-konuşmadı. Konuşursa kendi bindiği dalı kesmiş olurdu. Nitekim Mustafa Kemal Paşa, Millî Mücadelenin hiçbir devresinde Sultan Vahdettin'in ve Halifenin aleyhinde de tek cümle söylemedi. Aksine gittiği her yerde "Padişah efendimizi ve Halifemizi düşman esaretinden kurtarmak için çalıştığını" söyledi. Duruma hakim olunca, Padişahı da Halifeyi de tanımadığını bütün dünyaya ilân etti. Türkiye'mizin en değerli sosyologlarından Prof. Dr. Orhan Türkdoğan diyor ki: "Kemalist düşünce sisteminde, millet yapısında dinin yeri yoktur!" Türkdoğan bu kanaate, Atatürk'ün bizzat yazdırdığı, 40 bin adet bastırarak okullarımızda okuttuğu MEDENİ BİLGİLER kitabına dayanarak, 4 ciltlik tarih ders kitaplarını okuyarak söylüyor. Ben de aynı kanaatteyim. Kemalist zihniyetin millet anlayışında din yoktur. Vardır diye öfkelenenler çok satıhta kalanlardır. Yarın yine yazacağım.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.